Parapsikolojide Bilimsel Sorun Var Mı? |
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.
|
Parapsikolojik araştırmalar klasik bilim insanlarınca acımasızca eleştirilmektedir. Diğer yandan kendilerini parapsikolojiye inanan ve araştırmalara da katılan birçok bilim insanından (Brian Josephson, Lord Rayleight, Joseph Thomson, Charles Richet, Henri Bergson, Santiago Cajal, Albert Einstein, Sigmund Freud…) daha akıllı da kabul ederler. Parapsikolojik olayları ciddiye alanlara kızar ve aşağılarlar. Araştırma yapanları da sahtekâr, yalancı, şansa dayalı sonuç bulma, gizli ipuçlarından yararlanma, yanılsama ve istatistiksel taraf tutma şeklinde suçlarlar. Dürüst olarak “bu konuda fikir beyan edecek bilgi sahibi değilim” de demezler. Parapsikolojik iddialar için sıra dışı kanıtlar ararlar ama sıra dışı kanıtın ne kadar sıra dışı olması gerektiğini ise söylemezler. Bu sansür sadece bireysel seviyede kalmaz, çoksatan (125 bin abonesi olan) Science gibi bilimsel dergiler bu tür yazıları yayınlamaya cesaret edemez veya bilerek yayınlamazlar. Dolayısı ile okuyanları da gizli sansürü bilmeden yaşarlar.
|
Modern Parapsikoloji ve Genel Bakış |
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.
|
Çarşamba, 25 Kasım 2020 10:24 |
Parapsikoloji, bilimsel yöntemi ve uygulaması tartışılan birçok konuyu inceler. Bu alanda biliminsanlarından çok, şarlatanların sesi çıktığı için tartışmaların sonu gelmez. Toplum önünde genellikle popüler olmaları nedeniyle, bilim insanlarından ziyade şarlatanlar bulunur. Biliminsanlarının sesinin az çıkmasından dolayı konu özü itibariyle yanıtlardan çok sorulardan oluşan bir konudur. Parapsikoloji başlığı altında popüler kültürde birçok konu ele alınmaktadır. Parapsikoloji, henüz ne olduğu tam bilinmeyen, dış dünyadan etki alan ve dış dünyaya etki eden “psi” denen aracı ile ilgilenir. Parapsikoloji; temel ilgi alanı psi'nin var olup olmadığı ve ölümden sonra bilinç/kişilik/bellek/hafızanın devam edip etmediğinin araştırılmasıdır. Psi, alıcı psi ve verici/etki eden psi olarak iki gruba ayrılır. Alıcı psi; duyular dışı algılama (DDA veya Extrasensory Perception), zihin-zihin bağlantısı (telepati), uzaktangörü (remote viewing), zihin-dış dünya algısı olan durugörü (clairvoyance) olarak, verici/etki eden psi ise zihnin dış dünyaya/madde üzerine etkisi (psikokinezi) olarak tanımlanabilir.
|
Son Güncelleme: Perşembe, 14 Eylül 2023 06:51 |
Sanal Sınıfta Parapsikoloji Eğitimi |
|
|
|
Pazar, 04 Aralık 2016 16:07 |
Parapsikoloji ve Bilincin Sınırları konulu eğitim programının hedefleri, başlangıç ve bitiş zamanı, ders programı, içerik ve şekli aşağıdaki gibidir. Günümüzde parapsikoloji konusunda birçok tartışma yapılmasına rağmen, bilimin elinde, parapsikolojik olayların gerçekliği konusunda birçok deneysel veri vardır. Ancak bilimsel verilere karşın parapsikolojik olayların anlaşılması ve yorumlanması ülkemizde maalesef medyadan veya popüler kitaplardan elde edilen haberlerle yapılmakta, bu konuda yetkinliği olan, olayları anlama ve değerlendirme yetisinde sahip kişiler ne akademik/üniversite ortamlarında ne de özel eğitim kurumlarında yetiştirilmemektedir. Eğitim programının amacı; modern parapsikolojinin neleri kapsadığı, nelerle ilgilendiği, bu konudaki biriken bilimsel bilgilerin neler olduğu, parapsikoloji sınır biliminin nasıl ele alınacağı, doğru ile yanlış paranormal olayların nasıl ayrılacağı, şüpheci ve kritik akılla olayları ele alabilecek, yorumlayabilecek kişiler yetiştirmektir. Bundan daha ileri olarak da, yeterli alt yapısı olan ve eğitime katılmış kişilere bilimsel deneyler/araştırmalar yapabilecek yollar göstermek ilhamlar vermektir.
|
Son Güncelleme: Çarşamba, 22 Şubat 2017 11:30 |
1996'da Yazılan 17 Ağustos 1999 Depremi Öngörüsü |
Evrenin Dili tarafından yazıldı.
|
Pazar, 17 Ağustos 2014 00:00 |
1996 Yılında Fenomen (sayı 3, sayfa 28) dergisinde, 11 Ağustos 1999'da Batı Anadolu Fay hattında bir deprem olacağı endişesi Ata Nirun tarafından yazıldı. Nedenleri açıklandı ve Fenomen dergisinde belirtilen tarih olan 11 Ağustos 1999'da değil de 17 Ağustos 1999'da büyük Gölcük depremi oldu. Rastlantı mı? Tahmin mi? Astrolojinin gücü mü? Yoksa yazarın dediği gibi "Kehanet ve Bilim Arasında" bir çıkarım mıydı? Derginin sayfalarından alıntıları aşağıda görebilirsiniz. 1999 Gölcük Depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, saat 03:02'de, Kocaeli/Gölcük merkezli olan deprem. Richter ölçeğine göre 7,5 Mw büyüklüğündeydi, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştu.
|
Nörobilimde Geleceğe Bakış ve Açık Çağrı: Bildiri |
Doç. Dr. Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.
|
Bilim dediğimiz doğadan elde edilen bilginin sistematik hale getirilmesidir. Doğanın başlangıçtan beri olan kendi kuralları vardır. Bu kuralların bazıları çok net ortaya konulabilirken, bazıları bizim anlayışımızı zorlamakta ve mantığımızla bile çelişmektedir. Doğayı ve işleyişini anlama çabamızın, yani bilimsel bilgi üretmemizin sonu gelmeyecektir. Muhtemelen doğanın gerçek işleyişini hiçbir zaman anlayamayacağız ve gerçeğin tahtının yamacına ancak yaklaşabileceğiz. Bu nedenle, doğadaki işleyişin tamamını biliyormuş gibi düşünerek, bahsi geçen “bunlar bilimsel değil, bilimin [bilinen] kuralları ile çatışıyor” şeklinde karşı çıkışlar çok komiktir. Gelinen noktada kuantum fiziğinin biyolojik yapılarda işleyişini görmek bunun en açık örneğidir. Doğa işlerken bizim bilimimizin kurallarını bilmez ve hatta dikkate bile almaz. Doğa bize bazen “anomaliler” ile göz kırpar. Biz doğadan öğreniriz ama doğaya ondan öğrendiğimiz kuralları dayatamayız.
|
Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Nisan 2015 20:19 |
Bilimadamları aranıyor: Wanted! |
S. Mehmet Temizel tarafından yazıldı.
|
Öne sürülen her teorinin eksik ya da kabul edilebilir yönleri vardır. Ancak, bilimin kabul edilmiş geleneksel anlayışlarına karşı çıkan teoriler, her zaman ciddi dirençle karşılaşırlar. Buna ideolojik anlayışları da ekleyebiliriz. Oysa bilim dünyasındaki ilerlemeler, yeni teorileri araştırmakla mümkün olmaktadır. Paranormal fenomenlerin deneysel sonuçlarının, mistik unsurları çağrıştırmasını gözönüne alarak, bu araştırmaları yok saymak ne bilime ne de insanlığa fayda sağlar. Eğer doğa, belli şartlar altında oluştuğuna inandığımız kurallarımızı, “anormallik” gösterip çiğniyor ise, bunun da bilimsel ifadesini ortaya koymak zorundayız. Bilimsel kuralımıza, denklemimize uymuyor veya geçerli kuralı bulamıyoruz diye, potansiyel devrim taşıyabilecek bir anomaliyi yok sayamayız. Belki karşılaştığımız anomali yeni bir denklemin habercisidir.
|
Son Güncelleme: Pazar, 04 Ocak 2015 11:01 |
|
45 yıldır kırılamayan şifre için Türk psişikler iş başında |
|
Salı, 31 Aralık 2013 08:51 |
Psikiyatr, Prof. Dr. Ian Stevenson, 2007 yılında vefat etti. Kendisi yaşamını, ölümden sonra belleğin-bilincin devam edip etmediğini aramaya adamış ve bu amaçla üniversitede bir profesör olarak, tepki de çekeceğini bilerek, 40 yılını bu konular üzerinde araştırma yaparak geçirdi. Türkiye'de bir dönem Hatay-Adana bölgesinde araştırmalar yaptı. 1968 yılında aklına bir fikir geldi. Ölümden sonra eğer bilinç-bellek ve anılar devam ediyor ise o zaman, ölmeden sadece benim bildiğim bir şifre ile kilitleyeceğim bir anahtarın şifresini, öldükten sonra öte alemden dünyada yaşayanlara aktarabilir miyim? Sadece kendinin bildiği şifreyi aktarır isem o zaman ötealemde halen bir şekilde varlığım ve belleğim, bilincim devam ediyorun kanıtı olabilir diye düşündü. Bu amaçla bir anahtarı sadece kendinin bildiği bir şifre ile kilitledi. Kilitlediği yıl 1968. 45 yıldır değişik psişik ve medyumik denemelere rağmen bu şifreye ulaşılamadı. Şu an şifre ile kilitli bu anahtar Virginia Üniversitesinde, Prof. Bruce Greyson'da. Bu kez Türk psişikler şifreyi bulmak için çalışmaya başladı. Siz de çalışmanın bir parçası olmak ister misiniz?
|
Son Güncelleme: Salı, 25 Şubat 2014 09:56 |
Siteyi Öngörüler İçin Nasıl Kullanacaksınız? |
Lütfen öngörü kayıtları yaptığınızda toplumsal içerikli olmasına dikkat ediniz. Kişisel ve sadece sizi ilgilendiren, geçmişte olmuş öngörü, rüya kayıtları silinecektir. Bu konular için FORUM kısmında ayrılmış alanlar var. Öngörü kayıtlarınızı yazarken başlıkları özet, anlaşılır ve ilk harfi büyük, diğerlerinini küçük harfle yazınız. Kaydettiğinz eski/önceki kayıtlarınızın listesini arama kısmında takma adınızı bulup ARA dediğinizde liste olarak görebilirsiniz. Eğer göremiyorsanız ya silinmiştir ya da içeirği nedeniyle yayından kaldırılmıştır. Sizin dışınızda toplumsal olan ve gerçekleşen öngörüleriniz var ise FORUMA, öngörünün başlığını aynen kullanarak aktarınız. İlgili gerçekleşme haberini de eklemeyi ihmal etmeyiniz. Gerçekleşen öngörülerinizi ve rüyalarınızı buradan FORUMA YAZIN. Haber linki ve açıklamasını da eklemeyi unutmayın lütfen... Sitedeki duru ve rüyaları kendi adınızı seçerek veya gerçekleşenler-gerçekleşmeyenler, kategorilere göre arama yapıp alt alta görebilirsiniz. Sadece kendi adınızı seçtiğinizde zaman içerisinde bir DURU veya RÜYA günlüğünüz oluşacaktır. Kendi adınızı + gerçekleşenler seçeneğini bir arada seçince, ARAMA yaparsanız, duru veya rüyalarınızdan gerçekleşenleri alt alta görebileceksiniz. Değişik kombinasyonda aramaları yapabilirsiniz. Diğer kişilerin duru ve rüyalarına da benzer şekilde DURU-RÜYA ARA kısmından bakabilirsiniz. |
Bitlis'te kendiğinden yanmalar, mutfak eşyalarında kırılmalar ve çamur ortaya çıkmaları. Neler oluyor? |
|
|
|
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.
|
Daha önce de bu konu Siirt'teki kendiliğinden yangın çıkan bir ev vesilesi ile ele alınmıştı ancak Bitlis'teki yeni ortaya çıkan olay nedeni ile aynı olaya tekrar yer veriyoruz. Çünkü insanların doğru bilgiye, aydınlanmaya ve bilginin birikim ürünlerine ihtiyacı var. Bu olayın adı: "Pyrokinetic Poltergeist Phenomena" yani "Zihin Etkisi ile ortaya çıkan kendiliğinden yanmalardır". Pirokinezi olayın yakma kısmını, poltergeist ise tekinsiz yer kısmını ifade eder. Hayaletli evler, kendiliğinden taşlanan evlerin farklı bir şeklidir. Bunlara su akmaları, çamur sızmaları ve duvarlarda anlamsız lekelenmeler ve hatta Hz.İsa'nın veya Meryem'in yüzü çıkacak şekilde resimlenmeler ortaya çıkabilir. Yanma olayının adı PİROKİNESİS'dir. Kontrolsüzdur. Ardında -kontrolsüz- yeteneğinin ve nasıl olduğunun farkında olmayan bir çocuk vardır. Çoğunlukla da bu bir kız çocuğudur. Zihnin-maddeye etkisini bilmeyen... Kendini kontrol edemeyen... Konu hakkında bir çok vaka örneği var. Konuyla ilgili yabancı literatürde 1848 yılından bu yana incelenmiş 500'e yakın vaka var!
|
Gerçekleşen Öngörüleri Ölçeklendirme |
|
|
|
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.
|
Cuma, 02 Ağustos 2013 20:41 |
Her öngörü, gerçekleşen olay arasındaki ilişki bağlantısını anlamak açısından aşağıdaki ölçekle dğerlendirilir:
0-Henüz Belirsiz - Gerçekleşmemiş - Beklemede.
1-Algıda çok az uyum var veya şüpheli, başka benzer olaylara da uyar
2-Bazı doğru algı parçaları var ancak şansın ötesine geçebilecek uyumlu algılar yok
3-Doğru ve yanlış birimler, parçaları içeren algı. Ancak algının yeterli öğe içermediği görülmektedir
4-Çoğunlukla olayla ilgili doğru bir çok nokta yakalanmış. Araya serpişen bazı yanlış algılar olabilir
5-Çok iyi ve tartışmasız eşleşmeler var. Araya serpişen çok az yanlış algılar var
6-Çok iyi eşleşme var ve doğru adlandırma veya olayı doğru algılama var, çok az yanlış bilgi olabilir
7-Mükemmel eşleşme ve uyum, adlandırma, isimlendirme doğruğu ve olay-yer ve zaman bilgisi doğru |
Son Güncelleme: Pazar, 25 Mayıs 2014 15:51 |
Silahı bırakan Abdullah Öcalan |
|
|
|
Evrenin Dili tarafından yazıldı.
|
Cuma, 22 Mart 2013 08:44 |
Öngörünüz/rüya/Haziran 2011: Abdullah Öcalan bir odadan içeri benim bulunduğum yere geliyor ve yanında iki kişi daha var. Oturuyor karşımda. Sağ gözünde görme bozukluğu ve kaybı varmış. Sağ gözü kapalı bir gözlük takıyor sanki. Elinde silah, küçük kalaşnikof gibi ama yakından ucuna bakınca plastik ve sahte gibi. Bana "bu silahi size verebilirim" diyor. Diğer iki kişide de benzer silahlar var. Çok mülayım ve sakin gözüküyor. Bende "silah vermekle olmaz sanırım. 20 bin insan öldü, aileleri ile 120 bin sana öfkeli insan var. Özür dilesende bu insanlar senden hep nefret edecekler" diye düşünüyorum-ya da söylüyorum. Kaydedilme zamanı, Gün-Ay-Yıl ve Saat-Dakika-Saniye: 17-06-2011. Ayrıntısı için tıklayınız... |
Son Güncelleme: Perşembe, 23 Mayıs 2013 10:55 |
Para Etmeyen Psikoloji: Parapsikoloji |
|
|
|
Sertaç Mehmet Temizel tarafından yazıldı.
|
Salı, 19 Şubat 2013 16:22 |
Parapsikoloji’ye bilimdalı gözüyle bakılmazken, “kuantum” sözcüğünün popülaritesinden faydalanılarak “kuantum mekaniği”yle alâkası olmayan Kuantum NLP, Kuantum Düşünce, Kuantum İş Yönetimi, Kuantum Koçluk, Kuantum Seks, Kuantum Tıp, Kuantum Zayıflama ve Kuantum Öğrenme gibi saçma-sapan adlarla “para kazanma” çabasını sosyal yaşamımızda yaygın olarak görmekteyiz. Bu “kuantum” çorbasına eklenen “spirtüel” sosla da işe gizem katılmak istenmektedir. Ama diğer yandan spritüel konular kapsamında sayılan, reenkarnasyon, öte âlem ve bazı ruhsal fenomenler, televizyon kanallarında konunun uzmanı olduğu varsayılan kişilerce tartışılmakta ve hiçbir sonuç elde edilememektedir.
|
Son Güncelleme: Pazar, 21 Nisan 2013 19:21 |
|