Haberler/Son Haberler
Yazar:Sultan Tarlacı
Evrendeki radyo dalgalarını haritalayan bir ekip, saatte üç kez dev bir enerji patlaması yayan olağandışı bir şey keşfetti ve bu, gökbilimcilerin daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemiyor. Ve bize gerçekten çok yakın -- yaklaşık 4000 ışıkyılı uzaklıkta. Galaktik arka bahçemizde. MÖ 2 bin yıllarında gönderilmiş olabilir ya da o zamana ait...  Kaynak darbelerinin her 18.18 dakikada bir, bildiğimiz kadarıyla daha önce gözlemlenmemiş olağandışı bir düzenli olduğu tespit edildi. Daha kapsamlı bir araştırma, Ocak-Mart 2018 arasında 71 sinyal-vuru tespit edildi. Darbe genişlikleri 30 ila 60 s arasında değişir ve bazen 0,5 s'lik zaman çözünürlüğümüzde çözülmemiş birçok 'dikenli' patlamayı içeren, diğer zamanlarda 10-30 s genişliğindeki alt darbeleri gösteren saatlik zaman ölçeklerinde gelişir. Sinyal parlayan yıldızlarda, ötegezegenlerden ve beyaz-cüce/M-cüce radyo emisyonu gibi bilinen fenomenlerle açıklanamıyor ve bunların hepsi bu mesafeden çok sönük kalacaktır. Belki de bu bize gönderilen bir mesajın alfabesi olabilir, her biri bir harf! Şifre çözücüler nerede? Ya da KAYNAĞIN ne olabileceğini araştırmak için uzaktangörü çalışmacıları?
| 1469 tıklama |  Email | Devamını oku
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Flechsig (1847-1929), “Beyin ve Ruh” adlı kitabında (1896) beyni ruhun organı olarak ele aldı. Daha önceki felsefecilerden etkilenerek üstün zihinsel yeteneklerin beynin artmış kıvrımlarından kaynaklandığını öne sürdü. Bu dönemlerde, Korsakoff hastalığına yakalanan hastalardan elde edilen izlenimlerle, zaman algısının bu hastalarda bozulduğunu, orta beyin yapıları, önbeyin bölgesi ve beyin kabuğunun bilincin fiziksel temeli olabileceğini öne sürdü. Flechsig’e göre bilinç doğrudan sinir hücresel çalışmayı yansıtıyordu. Çünkü, kısa da olsa, oksijen yokluğu bilinç kaybına neden oluyordu.
| 1441 tıklama |  Email | Devamını oku
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Filibeli (1865-1914), çok bilinmeyen bu Osmanlı felsefecisi bilimin hiçbir zaman son sözünü söylememiş olduğunu öne sürerken, maddeciliğin ruhu beyin işlemi olarak aktarmasını kabul etmez. Ona göre bedenden bağımsız ve içeriği ondan ayrı olan bir ruh vardır. Ayrıca, ölümden sonra ruhun bedenden ayrılarak varlığını devam ettirmesi mantığa aykırı değildir. Mevcut felsefenin her akımının belli eksiklikleri olduğunu ve bütün hakikatleri tek başına içeremeyeceğini öne sürdü.
| 1439 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Husserl (1859-1938) “Her bilinç, bir şeyin bilincidir” diyerek önemini vurgular. Husserl, zihin oluşturucu işlevselliğe önem verir. Zihinsel yaşam hem evreni hem de evrenin bir parçası olarak kendisini oluşturur. Oluşturulan bu nesneler, evren ve evrene ait kendilik hep daha temel bir şeye, bir özneye bağlıdır. Husserl, zihinsel sürecin bir şeyin farkındalığı olduğunu savunmuştur. Bununla ilişkili olarak da zihinsel süreçlerle nesneler arasındaki ilişkiyi “yönelmişlik/niyetsellik” olarak adlandırmıştır. Yöneltici süreçler iki temel tipe ayrılırlar: 1. etkin, 2. edilgin ya da otomatik zihinsel süreçler.
| 1414 tıklama |  Email | Devamını oku
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Hegel (1770-1831) “Bilincin içinde taşıdığı gerçek, kendinin bilincidir” diyerek akılla bilinç ilişkisini ortaya koymuştur. Bilinç üç ayrı kavramdan oluşur: deneysel beni oluşturan öğelerin bütünü, yani “ruhsal yaşantıların dokusu” olarak bilinç; “bu ruhsal yaşantıların iç algılaması” olarak bilinç; “her türlü edim” ya da yönetimsel yaşantıya verilen kavrayıcı ad olarak bilinç. Husserl’a göre, bilinç ve dünya eşzamanlı verilerdir. Özü bakımından bilincin dışında olan dünya, yine özü bakımından ona bağlıdır. Ve Husserl, bilinci hiçbir şeye indirgenemeyecek bir olgu olarak görür.
| 1363 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Dercum (1856-1931), 1925’teki bir makalesinde, bilincin beyin kabuğundaki düşüncelerin aktarımında sinir hücrelerinin bir arada oluşturdukları bir işlev olduğunu yazar. Ek olarak duyusal girdilerin trafo merkezi olan bölgenin (talamus) normal durumda tüm duyusal hislerin yeri olmasından dolayı, bilincin sinir hücresel merkezi yerinin buradan kalkıp beyin kabuğuna giden (talamo-kortikal) liflerle ilişkili olduğunu vurgulamıştır. Ona göre, beyin kabuğu bilgiyi alarak, daha sonra bilinçli hatırlama için geri çağırıyordu.
| 1359 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Forel (1841-1912), 1885’te özel bellek yetenekleri üzerine tartışarak “insanın bilinçsiz belleğinin çok büyük olduğunu” öne sürdü. Piyano çalmanın da bir çeşit bilinçsiz belleğin bir örneği olduğunu belirterek “devinimsel belleğin” başlangıçta tam olarak bilinçli olduğunu ve daha sonra bilinçsiz tekrar ettiğini yazdı. Yine, bunaması olan hastaların yeni beceriler öğrenme ve bellekte tutmalarının zor olduğunu, ertesi gün bunları kendilerinin önceki deneyimleri olarak bilinçli hatırlamalarının mümkün olmadığına dikkat çekti. Bu fikri ile bellek ve bilinç arasındaki ilişkiyi ilk fark edenlerdendi.
| 1331 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Felsefi ana fikri “İnsanüstü” olan Nietzsche’ye (1844-1900) göre bilinç kavramı önemsizdir. Anlaşılması gereken temel nokta, bilinç “iç dünyamızı oluşturmak şöyle dursun, o ancak özel (belki de hastalıklı) bir durumudur… Yaşam, bilinç denen bu aynada kendine bir kez bile bakmadan pekâlâ akıp geçebilir” ve “bilinci hayatın ölçüsü, en yüce değeri olarak alıyoruz, oysa o bir araçtan başka bir şey değildir; bizimkisi, parçayı bütün yerine alan yanılgı bir görüştür” demektedir.
| 1327 tıklama |  Email | Devamını oku
Astronomi/Teorik Astronomi
Yazar:Sultan Tarlacı
2004 yılında, 2004MN4 ya da sonradan apophise olarak adlandırılan bir göktaşı (asteroit) tespit edildi. Kütlesi 5•1010 kg. İçyapısı belirsiz olan bu asteroitin yaklaşık 320 metre büyüklüğünde olduğu hesaplandı. Aslında her gün birçok asteroit tespit ediliyordu ama bunun farkı "dünyaya tehlike oluşturabilecek kadar yakından" geçeceği tahminiydi. Klasik fizik yasaları kullanılarak dünyamıza çarpma ihtimali 1/60 olarak hesaplanmıştı. Daha sonra dünya çapındaki alarm ile büyük teleskoplar devreye girdi ve 13 Nisan 2029, Cuma günü, 5 dünya çapı uzaklıktan sıyırıp geçeceği hesaplandı.
| 1271 tıklama |  Email | Devamını oku
Haberler/Son Haberler
Yazar:Sultan Tarlacı
Hafta sonu, Cumartesi-Pazar Uzaktan Görü Eğitimi İlk gün, Cumartesi, (3+3 saat) ✔Psişik İstihbarat ve Dedektiflikte Uzaktangörü nedir? ✔UzaktanGörü Protokolü nasıl çalışılır ve Nasıl Çalışılır? İkinci Gün, Pazar, (3+3 saat) ✔Uzaktangörü Pratik uygulaması, 2 ders (3+3 saat) ✔Nesne saklama, video içeriği algılama, koordinat arama, resim saklama çalışmaları
| 761 tıklama |  Email | Devamını oku

Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved