Giriş Yap-Kayıt Ol
Bir Kelime Öğren
GESTALT |
Uzaktan Görü |
Pirokinesis |
Kelimeler
. | GESTALT |
. | Uzaktan Görü |
. | Pirokinesis |
. | Cadı Tahta |
. | Zombi |
Designed by: |
Parapsikoloji Genel/Öngörüler
Yazar:Evrenin Dili Yönetimi
4 Ocak 2013 tarihinde sitemize, makinist hatasından kaynaklanan bir tren kazasının Ocak ayı içinde, yakın bir zamanda gerçekleşeceği yönünde öngörü algısı kaydedilmişti. 6 Ocak 2013 tarihinde, yani kayıttan 2 gün sonra, Elazığda iki tren çarpışması gerçekleşti. Elazığ'da tren istasyonuna giriş yapan yolcu treni ile manevra yapan yük treninin çarpışması sonucu 2'si makinist, 8 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Adana'dan yola çıkan yolcu treni Fırat Ekpresi, Elazığ'a 25 kilometre mesafede Yolçatı tren istasyonu girişinde manevra yapan bir yük treniyle çarpıştı.
|
Beyin ve Zeka/Zeka ve Beyin
Yazar:Sultan Tarlacı
Deha, yetenek, Tanrı vergisi yaratıcılık deyimleri genellikle eşanlamlı olarak kullanılır. Yaratıcı düşünce; önceden kestirilemeyen veya birey için yeni, orijinal, hünerli, zekice ve nadir çıkarımların ortaya konması manasında kullandığımız bir nitelemedir. Yaratıcı kişi, birey; yeni alanları araştıran, yeni gözlemler yapan, yeni kestirmelerde bulunan ve yeni çıkarımlar yapan kişidir.
|
Beyin ve Zeka/Zeka ve Beyin
Yazar:Sultan Tarlacı
Beyin büyüklüğü ve zekâ arasında basit bir ilişki yoktur. Genellikle inanılan “mikrosefalı (küçük kafa) daima küçük beyinle birliktedir” inancı doğru olmakla birlikte istisnaları da vardır. Yani, küçük kafalı ya da düşük beyin ağırlıklı olmak daima zekâda gerilik manasına gelmez. Daniel Lyon vakası buna güzel örnek teşkil eder. Beyin ağırlığı, H. erektus’unkinden daha küçük olan (680 gr, 624 ml) Lyon, normal zekâlıydı ve okuyup yazması olan birisiydi. Otopsisinde beyninde herhangi bir anormal durum tespit edilememişti. Beyinciği normal büyüklüğe yakındı. Beyin yarı kürelerinin toplam hacmi 371 ml idi ve normal bir kişide beklenen 624 ml’nin %80’inden (499 ml) 128 ml daha düşüktü.
|
Dost Yazarlarımız/Dost Yazarlarımız
Yazar:Dr. Özlem Yalçın
Bilinenle bilinmeyenin sınırında gezinen, keşif yaptığı anda evreni ilk kez tüm insanlardan farklı bir şekilde gören bilim insanı ne hisseder? Sevinir mi, rahatlar mı, ürker mi? Deha, birbiri ile ilişkisiz görünen olaylar ve nesneler arasında bağlantı kurup yeniyi yaratma gücü olarak tanımlanıyor. Sanatsal yaratıcılık, üzerinde çalışmalar yapılmış bir alan olmasına karşın bilimsel yaratıcılık, araştırma açısından nispeten bakir kalmıştır. Yaratıcı kişiliklerin diğer insanlardan daha belirgin olan bazı özellikleri gözlenmiş; deneyim ve maceraya açık olma, asilik, bireysellik, duyarlılık, oyunculuk, ısrarlılık, merak ve sadelik. Ayrıca dalgacı-disiplinli, içe dönük-dışa dönük olmak gibi zıt özellikleri birlikte barındırmaktalar.
|
Dost Yazarlarımız/Dost Yazarlarımız
Yazar:Doç. Dr. Sinan Canan
Kuantum fiziği, çağdaş bilimin en önemli buluşlarından biri (belki de en önemlisi) olarak kabul ediliyor. İlk başta, atom çapı ve daha küçük mesafelerle ifade edilen boyutlarda, klasik fiziğin bulgularının geçerli olmadığının ortaya çıkması, daha sonra çok önemli felsefi ve bilimsel çıkarımlara yol açacak olan kuantum fiziğinin doğmasına neden oldu. Artık basit ve “başlangıç şartları bilindiğinde” tüm geleceği hesap edilebilen “makinamsı” evren anlayışı, yerini yavaş yavaş, parçacıkların aynı zamanda “dalga” gibi davrandığı, aynı anda bir kaç şekilde ve yerde bulunduğu, aralarında ışık hızından daha yüksek hızlarla (aslında zamansız ve gecikmesiz olarak) haberleştikleri, bulunmamaları gereken yerlerde birden beliriverdikleri ve artık, kesinlikler yerine ihtimallerin ve istatistiksel verilerin hüküm sürdüğü bir evren anlayışına bırakmaya başladı. Bundan böyle, bilinen her şeyin en azından yeniden yorumlanması gerekecekti.
|
Haberler/Flaş Haber
Yazar:Sultan Tarlacı
Konuyla ilgili tam metin röportajları buradan okuyabilirsiniz.
| 5129 tıklama | Email
|
Dost Yazarlarımız/Dost Yazarlarımız
Yazar:Prof. Dr. Uğur Kaynak
Evrenin doğuşu ile ilgili teorilerin doğruluğunu saptayan en önemli ölçütler (kriterler), şunlardır: 1.İleri sürülen herhangi bir Teorinin, çekirdek fiziğindeki atom altı parçacıkların cinslerini ve davranışlarını saptayan gelişmelerle uyuşması. 2.Bu günkü Baryonik (ağır parçacıklı) Evrenin bileşimi olarak, %74 Hidrojenden, %24 Helyumdan, ve %2 Ağır elementlerden oluşabilmesi için teoride zorlayıcı düzenlemeler yapılmasına gerek olmaması.
|
Dost Yazarlarımız/Dost Yazarlarımız
Yazar:Prof.Dr. Mikdat KADIOĞLU izni ile
Batan gemiden kurtulan denizcilerin azgın denizde kayalara tutunmaya çalışması gibi, hava durumundan anlam çıkarabilmek için hava kütlesi, romatizma ya da düşünce teknikleri gibi “değişmeyen” şeylere yöneliyoruz. Hâlbuki hava durumu gibi değişen şeyler hakkındaki bilgiler zamana ve mekâna göre çok değişir; sabit bir şeyler ve uyduruk bilgilerle açıklanamaz. Geçen yüzyılın en önemli iki başarısı, atomlar ve bileşenlerini resmeden kuantum teorisi ile uzay, zaman ve külte çekimini resmeden Einstein’ın genel görelilik teorisidir. Bu iki teori, dünya ve bizim hakkımızda (duygusal şeyler hariç) neredeyse her fiziksel olayı açıklamakta. Bu nedenle biraz kuantum teorisi öğrenmekten kimseye zarar gelmeyeceği gibi, bu sayede yaşadığımız dünyaya, kendimize, hava tahminlerine, dair çok daha geniş ölçekli bir bakış açısına da sahip olabiliriz.
|
Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved