Ana Sayfa » Bilim Felsefesi

Bilim Felsefesi

Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Hegel (1770-1831) “Bilincin içinde taşıdığı gerçek, kendinin bilincidir” diyerek akılla bilinç ilişkisini ortaya koymuştur. Bilinç üç ayrı kavramdan oluşur: deneysel beni oluşturan öğelerin bütünü, yani “ruhsal yaşantıların dokusu” olarak bilinç; “bu ruhsal yaşantıların iç algılaması” olarak bilinç; “her türlü edim” ya da yönetimsel yaşantıya verilen kavrayıcı ad olarak bilinç. Husserl’a göre, bilinç ve dünya eşzamanlı verilerdir. Özü bakımından bilincin dışında olan dünya, yine özü bakımından ona bağlıdır. Ve Husserl, bilinci hiçbir şeye indirgenemeyecek bir olgu olarak görür.
| 1364 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Dercum (1856-1931), 1925’teki bir makalesinde, bilincin beyin kabuğundaki düşüncelerin aktarımında sinir hücrelerinin bir arada oluşturdukları bir işlev olduğunu yazar. Ek olarak duyusal girdilerin trafo merkezi olan bölgenin (talamus) normal durumda tüm duyusal hislerin yeri olmasından dolayı, bilincin sinir hücresel merkezi yerinin buradan kalkıp beyin kabuğuna giden (talamo-kortikal) liflerle ilişkili olduğunu vurgulamıştır. Ona göre, beyin kabuğu bilgiyi alarak, daha sonra bilinçli hatırlama için geri çağırıyordu.
| 1360 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Forel (1841-1912), 1885’te özel bellek yetenekleri üzerine tartışarak “insanın bilinçsiz belleğinin çok büyük olduğunu” öne sürdü. Piyano çalmanın da bir çeşit bilinçsiz belleğin bir örneği olduğunu belirterek “devinimsel belleğin” başlangıçta tam olarak bilinçli olduğunu ve daha sonra bilinçsiz tekrar ettiğini yazdı. Yine, bunaması olan hastaların yeni beceriler öğrenme ve bellekte tutmalarının zor olduğunu, ertesi gün bunları kendilerinin önceki deneyimleri olarak bilinçli hatırlamalarının mümkün olmadığına dikkat çekti. Bu fikri ile bellek ve bilinç arasındaki ilişkiyi ilk fark edenlerdendi.
| 1332 tıklama |  Email
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Sultan Tarlacı
Felsefi ana fikri “İnsanüstü” olan Nietzsche’ye (1844-1900) göre bilinç kavramı önemsizdir. Anlaşılması gereken temel nokta, bilinç “iç dünyamızı oluşturmak şöyle dursun, o ancak özel (belki de hastalıklı) bir durumudur… Yaşam, bilinç denen bu aynada kendine bir kez bile bakmadan pekâlâ akıp geçebilir” ve “bilinci hayatın ölçüsü, en yüce değeri olarak alıyoruz, oysa o bir araçtan başka bir şey değildir; bizimkisi, parçayı bütün yerine alan yanılgı bir görüştür” demektedir.
| 1328 tıklama |  Email | Devamını oku
Bilim Felsefesi/Bilim Adamları
Yazar:Burak
  Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable İnsanoğlu varoluşundan itibaren yeniliklere karşı daima tutucu olmuştur.Peygamberleri deli ,dinleri saçmalık ,icatları şeytan işi olmakla suçlamışlar ve önyargılı yaklaşmışlardır.Galileo’nun dünyanın güneş etrafında döndüğünü ispat etmesi ömür boyu hapis cezası almasına sebep olmuştur,kimbilir Pisagor dünyanın yuvarlak olduğunu söylerken ne tür zorluklara maruz kalmıştır? Uzay çağı ya da nano çağı(adına her ne dersek diyelim) yaşadığımız şu zamanda parapsikolojinin, o kadar çok ispat ve deneye rağmen hala sözdebilim olarak görülmesi insanoğlunun tutuculuk konusunda bir adım bile öteye gidemedeğinin kanıtı olmuştur.Ve günümüzde Kilise ve engizisyon mahkemelerinin yerini bilim insanları almıştır.Bazı bilim insanları aksini ispat edecek bir ispat sunamadıkları halde parapsikolojiyi halen bilim olarak görmeyi kabul etmezler.Onlar için insanoğlunun sabit beş duyusu vardır ve yenisinin keşfi mümkün değildir.Kafatasımızın içinde taşıdığımız o mükemmel organımızın ne kadar muazzam olduğunu ve nasıl işlediğini daha tam olarak çözemeyen bilim sınırın ötesine geçme konusunda korkak davranmaktadır.Kendi yaşadıklarımdan,çevremdeki insanların yaşadıklarından ve üyesi olduğum “Evrenin dili” isimli web sitesindeki üyelerin paylaşımlarından anlıyorumki parapsikoloji çoktan bilim olma eşiğini geçmiştir.Bu insanları geçmişte cadı olarak damgalayan zihniyet şu yaşadığımız çağda “deli,ruh sağlığı bozuk,cinlere karışmış” olarak damgalıyor. Daha 20 yıl öncesine kadar kablosuz telefon ve internetin bile hayal gibi geldiği bir ortamda ve hızla gelişen teknolojide,bazı BİLİM İNSANLARI nın da düşünce olarak kendilerini geliştirmesini umut ediyorum.Parapsikoloji bilim olarak kabul edilir ve üzerinde daha çok araştırma yapılırsa kimbilir belki ilerde telepati hayal olmaktan çıkar,depremler daha önce öngörülür,kayıplar daha çabuk bulunur ve kazalar daha çok azalır.En önemlisi biz kendimizi daha çok geliştiririz ve bu konuda yeteneği olupta aramıza katılma konusunda kuşku duyan insanlara daha çabuk ulaşırız. Güzel bir dünya dileğiyle, Eagle (Burak)  
| 454 tıklama |  Email

« BaşlangıçÖnceki123SonrakiSon »
Sayfa 3 / 3


Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved