Giriş Yap-Kayıt Ol

Hesabınız ile giriş yapın veya kayıt olarak şifre edinin.



Kimler Sitede

Şu anda 181 konuk çevrimiçi

Günün Sözü

Sencil davranışlar; başkalarını da kendisi kadar severek, sevgi, şefkat, merhamet, fedakârlık, teselli, yardım vs. sözcüklerle ifade edilen bencillik karşıtı hareketlerde bulunma,vicdanın emrettiği gibi davranma.
Dr. Bedri Ruhselman

Duru-Rüya Sayıları

Toplam: 5015
Bugün: 0
Bu hafta: 0
Bu ay: 462
Designed by:

A'dan Z'ye Spiritüalizm ve Parapsikoloji Sözlüğü

Sozlukte 417 kayit var.
Sozlukte arama yap
ile baslayan iceren kesin benzer gibi
All A B Ç D E F G H İ K L M N Ö P Q R S T U V Y Z
Sayfa:  « Once ... 2 3 4 5 6... Sonra »
Terim Tanimlama
Darbeli Konuşma

Türkçe de teknik bir terim olarak yerleşmiş olan tiptoloji, ruhların darbeler vasıtasıyla haberleşmesini ifade eder. Tiptoloji birçok kısımlara ayrılır;

a) Hareketle tiptoloji; Darbeler hareket eden her hangi bir obje vasıtasıyla sağlanır. Mesela masanın bir ayağının kalkarak zemine vurması şeklinde. Bu şekilde evet- hayır gibi pek basit bir kod sistemi tesbit edilir. Sorulara ancak evet hayır cevabı alınır. Celse idarecisi soruları bu cevaplara göre düzenlemelidir.

b) İçsel yahut pasif tiptoloji; Darbeler, eşyanın kalkarak zemine vurması şeklinde değil, aksine hareketsiz halde bulunan eşyanın içinden duyulur. Kulak bunu ayırdedebilir. Bazen bu içsel tiptoloji, medyomun hareketli bir uzvunun bir masa üzerine vurması, hatta bütün bedenine ''tık'' tarzında irkilmelerin oluşmasıyla gözükebilir.

c) Alfabeyle tiptoloji; Darbe sayıları alfabe sırasına göre her bir harfle tekabül edecek tarzdadır. Mesela A harfi için bir darbe, B harfi için iki darbe.

Tiptoloji ilkel diyebileceğimiz bir iritbat şeklidir. Medyomun fiziki kabiliyetine dayanır. Usta bir deneycinin elinde fantomatik celselere kadar gelişebilir. Bu yolu mümkün olduğu kadar iyi yönetmelidir.

Davetsiz Haberci/Drop-in Communicator

Oturum esnasında davet edilmeden gelen haberci .

DDA

Duyu Dışı Algılamanın kısaltması. İnsanın gelecek, geçmiş veya şimdiki zaman hakkında, bilinen bir duyuyu kullanmaksızın bilgi edinebilmesidir.

Dedüblüman

Bedene bağlı bir ruh, özel şartlar altında, kendi bedenine etki eder ve ondan bazı parçaları demataryalize hale sokar; sonra onlara istediği şekilleri vererek başka yerlerde tekrar şekillendirir. Bu olaya dedublüman ismi verilmektedir.

Ruh ve beden ilişkisinin bulaşık halde gevşemesi ile dedüblüman olayları meydana gelir. Bedenle ilgisini azaltan perispiri bedene ait bazı seyyal maddeleride beraberinde götürmektedir. Bedende bir tür çözülme vardır.

Dedublüman deneysel ve kendiliğinden olarak meydana gelir. Deneysel olanlar; Şahsi dedublüman çalışmalarıyla ve manyetizör yardımıyla oluşur. Her ikiside uzun ve yorucu çalışmalar ister. Bu husuta yetenekli olmak gerekir. Bunlar gözle görünmezler. Ancak hassas süjeler, görücü medyomlar tarafından gözlenebilirler. Bazılarını da bir çok kimseler, aynı zamanda müsahade edebilirler. Beş duyumuzun hepsine cevap verebilenlerin yanı sıra, kısmen cevap verenlerde mevcuttur.

Pek eski bir tarihi vardır. Dedublüman halinin dinde, züht ve takva ile, imtiyazlı kudretlerle, melek, cin, şeytan vs . ile alakası yoktur. Bu hal bazı organik şartlar altında, bazı psikolojik ve fizyolojik oluşumlarla meydana gelen, bir doğa olayıdır. Ruh ve beden münasebetlerine ait maddesel bir görünümdür, bilimseldir.

Degajman

Kapalı olan bir yerden kurtulmak, gerekli şartların dışına çıkmak Mecburiyet ve külfetten kurtulmak.

Ruhçuluk'ta; Medyomun transa geçmeden evvel kendini etraftan bir konsantrasyon vasıtasıyla tedriç etmesi, bedensel ilişkilerden kendini sıyırması, ruh beden bağlantısını gevşetmesidir.

Dedublüman hadisesi yarı degajman halidir. Zira ruh beden ilişkileri tamamen kesilmemiştir. Manyetik uyku, ipnoz ve ruhsal ayrışım esnasında ruh bedenden kısmen degaje olmuş durumdadır. Degajman sırasında beden duyuları zayıflar, ruhsal duyarlık ve yetenekler gelişir. Ruhun serbestiyeti artar, ruhsal planlarla ilişki gelişir... Mistik deneylerde, murakabede, dalgınlık hallerinde, bazı hastalık hallerinde, normal uykuda, ruh-beden bağlantıları derece derece azalır.

Degajmanın en son devresi ölüm demektir. Son degajman ölümle son bulur ki ruh ve beden ilişkisi kesilmiştir.

Deist

Deist: (Deiste) ; Hiçbir dini töreni kabul etmemekle beraber, Allah'ın varlığına iman eden kimse.

Deja Vu

Kişinin, o anda olan birşeyi daha evvel tecrübe ettiği hissine kapılması.

Delta

Her çeşit olağan dışı olayı anlatmak için kullanılan bir terim.

Dematerilizasyon

Fiziksel bir objenin paranormal olarak görüntüsünün soluklaşıp, saydamlaşması veya tamamen kaybolması.

Demateryalizasyon

Psikoloji'de; Bir algı yoluyla önceden duymuş olduğumuz bir duyguyu tekrar duymamız. Bazan hafıza karışıklığı ve hafıza kaybı ile görmüşlük aldanmalarında da dejavu hadiseleri olabilir.

Ruhçuluk'ta; Bir kimsenin değişik mekan ve psikoloji içine girerek, hem şimdi ki hem geçmiş bir zamanı birarada yaşayarak gösterdiği ruh halleridir. Geçmiş bir hayatta yaşanılmış bir yerin, şimdiki halde görünür görünmez çok kuvvetli olarak hatırlanması, ayrıntılı olarak tarif edilmesi, ayrıca o devrin ruhsal haline dönülmesi tarzında ortaya çıkar. Reenkarnasyon için çok kuvvetli bir kanıt oluşturur. Sayısı bilinmeyecek kadar dejavu olgusu vardır.

Deja- Antandü; Önceden işitmişlik, duymuşluk duygusu. Sanki işitmişlik. Şimdiki zamanda işitilen ses ve sedanın zamanı saptanamayan bir geçmişte işitilmiş olduğuna dair kesin kanaat. Dejavunun sesle ilgili tipidir. Canlıların yada müzik aletlerinin meydana getirdiği seslerin, müziklerin, ilk kez işitilmesine rağmen daha önceden işitilmiş olduğuna ait karşı konulmaz bir inanç ve kanaat.

Denek

Psişik kabiliyeti araştırılan kişi.

Deney

Bazı kânunların uygulanması veya ileri sürülen bâzı fikirlerin doğruluk derecesinin tesbiti için yapılan işlemler.

Deneyci

Deneyi yöneten kişi.

Deneyci Tesiri

Deneycinin kişiliği veya davranışlarının deney sonuçlarına tesir etmesi.

Deneycinin Etkisi

Nörmalüstü fenomenlerin varlığını ispat etmek (ya da aksini ispat etmek) için düzenlenmiş araştırma programları üzerinde çalışan parapsikologlar, deneyi gerçekleştirenin belirli bir şekilde sonucuna etki edebileceğini gözlemişlerdir. Gözlemcilerin dikkat ettiğine göre, aşırı inançsız bir kişi tarafından bir test gerçekleştirildiğinde, gerçekleşen sonuçlar aşırı derecede düşüktür. Oysa inanan bir bilim adamının ya da araştırmacının yönetiminde ise deneklerin performansının isabeti çok yüksektir.

Deneysel Grup

Özel bir test prosedürünün altında olan bir grup pisişik.

Deneysel Parapsikoloji

Kendiliğinden olan olayları araştırma veya teftiş teknikleri yerine, deneysel metodları içeren parapisikolojik araştırmalar.

Deneyüstü

Fiziksel ve zihinsel bir deneye gerek görülmeden, doğrudan doğruya öğrenebilmedir. Doğru ilham ve vahiy gibi...

Deneyüstü bilgi edinmek ruhsal irtibatlar sayesinde gerçekleşir. Bunun için şart; Ruhun serbest şuur haline geçmesidir.

Deneyüstülük mistiklikte amaç olarak ele alınmıştır. Vasıtasız olarak, İlahilik ile yüce olan Zeka ile temasa geçmek deneyüstü bir eylemdir. Böylece hakikatle tam temas, kesin bilgi elde edilmiş olunur, derler...Deneyüstülük, ruhun ve kainatın haiz olduğu hakikate doğrudan temas anlamınada gelmektedir.

Derin Gevşeme

Deringevşeme; Kaslarda ki gevşeme ve rahatlama ile zihinsel mutluluğu ve neşeyi düzenleyen yarı ipnotik - uyku ile uyanıklık arası bir durumdur. Bedensel ve ruhsal etkileri kullanarak derin gevşeme haline geçişin çeşitli metodları vardır. Bu metodların hepsinde benzer olan yanlar şu ilkelere bağlı olarak düzenlenmişlerdir.

1- Beden ile ruh arasında sıkı bir ilişki vardır.

2- Heyacan, korku ve endişe gibi zihinsel saldırılar bedenimizde iz bırakırlar.

3- Anti gürültüler, kötü aydınlanmış yerler, kalabalıkta sıkışıp kalmalar gibi bedensel saldırılarda zihnimizde iz bırakırlar.

Bu tür saldırıların zararlarını;

a) Bedenimize yeni bir soluk, yeni bir esneklik veren alıştırmalar yaparak.

b) Öfke ve endişe gibi, zihinsel davranışlarımızla bedensel durumumuz arasında ki gerçek ilişkilerin farkına vararak.

c) Heyecan ve gerilimlerimizin diğer insanlarla olan ilişkilerimizden meydana geldiğini ve yine onlar vasıtasıyla da gerilimlerden kurtulduğumuzu iyice anlamamızla sınırlamamız mümkündür.

Deringevşeme; Endişe, çöküntü, bitkinlik, yorgunluk, stres, aşırı uyarılma, fiziki gücün azalması, günlük hayatın baskıları, iş hayatında ki tek düzelik, gelecekten korkma, vs. den tüm olumsuz heyecansal hayatımızdan, uygarlığımızın yarattığı bu durumlardan, hızla değişen dünyamıza uyum sağlamamızı geçiktiren engellerden, yani içsel hayatımızda ki zararlılardan kurtularak, bedenimiz ile onun içinde bulunduğu ortam arasında dengeyi en iyi şekilde kurmamıza izin veren sinir güzümüzden tasarruf etmeye ulaşmaktır denebilir.

Gerilimden, endişeden, korkulardan kurtulmak; günlük hayatın yoğun ritmi ve yoğun durumlarında bedene hakim olmak. Bu iki derin gevşeme alanı birbirleriyle sıkıca ilgilidir.

Derin Gevşeme tekniklerini bilimsel olarak geliştiren E. Jacobson ve J.H Schultz Psişik ve psikomatik rahatsızlıkları başarıyla iyi etmişlerdir. Kaslarımızın en büyük ve en küçük gerilimlere göre çalıştıran derin gevşeme, her türlü saldırıya karşı duyarlılık göstermemizi engeller. Kaslarımızı uyarılma eşiğinde bastırır ve heyecanlarımızı kontrol altına almamızı sağlar. Kassal gerilim, tonus ile beyinsel etkinlik, dünya ve insanlarla olan ilişki sistemimizin iki yüzüdür. Bütün zihinsel sorunların kaslarımızda izleri vardır.

Metapsişik araştırmalarda derin gevşeme önemli bir yer tutar.

Medyom ve psişik sujelerin yetiştirilmesinde ve onların etraftan soyutlanması başlıca sorunudur. Dış uyaranlarla iç uyaranların en az düzeye indirilmesi gerekli olduğundan, derin gevşeme tekniğinin yeterince bilinmesi gerekir. Böylece kendi kendine telkin gelişir ve ipnoz ve trans haline girmek kolaylaşır.

Vucudu hareketsiz tutmak, ağırlaştırmak, nefes alıp vermeyi azaltmak, zihni uyku ile uyanıklık arası düzeyde bulundurmak, fikir ve imaj çağrışımlarına engel olarak zihni boşaltmak psişik yeteneklerin gelişmesi için gerekli zemini hazırlar. Psiloji çalışmalarının temeli bu ilkeye dayanır. Beden enerjisinden tasarruf etmek, stresleri hafifletmek, şuur altına güven ve cesaret kazandırmak, marazi sayılabilecek istek ve eğilimlerle temelden mücadele etmek, kısaca maddi ve manevi hayatı ahenkli bir hale sokmak için '' Derin gevşeme''den yararlanmak en eski ve geçerli bir tekniktir

Dermo Optik

Bazı insanlar yazı ve renkleri el ciltlerinde ki duyarlılık sayesinde okumayı ve öğrenmeyi başarmaktadırlar. Dermo Optik duyarlık, gerek deri renginin knetik ve ısısal etkisinden gerekse bir foto- resepsiyondan ( yani epidermin ışıklı şuaları emmesi ) ileri gelir.

'' Dermo Optik'' duyarlılık terimini bulan Prof. Novomeyski, bu yeteneğin renkli yüzeyin etkisi altında meydana gelen farklı elektirik potansiyelinden ileri geldiğini, elektiriksel potansiyel farklarının, vucut yüzeyi doğal elektirik yükünü tevzi edebildiğinden, elin derisiyle karşılıklı difarensiyel etkileşim meydana getirdiğini açıklamıştır. El ve ayasının renkli cisimlere yaklaştığı zaman kızılötesi ışınlar yaydığını, etkileşimlerin renke göre değiştiğini ve dermo optik duyarlığı meydana getirenin ekseriya şuur dışı izlenimler olduğunu belirtmiştir.

Araştırmacılara göre bu duyarlılık normal görüm duyarlığına benzemektedir. Fizik etken olarak ışığa da sahiptir.

Novomeyski ve çalışma arkadaşlarına göre ise, bu Dermo Optik duyarlılık, öncelikle gerek karanlıkta, gerekse geçirgen olmayan levhalar altında etki edebilen uyaranların bulunuşuyla, normal görümden hayli farklı görünmüştür. Çünkü görme çeşitli renklerden yayılan kızılötesi ışınların şuuruna sahip değildir. Oysa Dermo Oprtik duyarlığın gelişmesi izlenimleri şuur altından şuura geçirebilmektedir.

Sayfa:  « Once ... 2 3 4 5 6... Sonra »
Glossary 2.7 uses technologies including PHP and SQL