İngilizce: witness inhibition. Normal dışı bir olayın tanığı olma korkusu. Bu durumlarda, yetenekler baskılanabilir. Toplu ve arkadaşla çalışma ile bunun önüne geçilebilir. Bakınız: Sahipolma direnci.

Tanım, kelime anlamı olarak, bir kavramın, bir sözcüğün ayırıcı özellikleri ve temel özelliklerinin tümüdür. Aynı zamanda tarif ile eşanlamlıdır. Tanımlamak ise “sözcüğün gösterdiği varlığın ya da nesnenin yapısını, niteliklerini, temel özelliklerini dil aracılığı ile anlatmak”tır. Özünde ya da altında yatan yapıya ulaşmaya çalışmadan, yalnızca onu diğerlerinden ayırmaya yetecek niteliklerini sayarak yapılan tanımdır. Bu ad tanımıdır.

Gökyüzünde görülen, açıklanamayan ışık veya nesneler. Genellikle dünya dışı varlıkların olduğuna dair kanıt olarak gösterilirler.

Yer altında bulunan, su, maden damarı veya kayıp kişi ve objelerin kehanet çubuğu veya sarkaç ile paranormal taramayla aranması.

Falcılıkta kullanılan, genellikle bir destesinde 78 karttan oluşan özel fal kartları.

Tekinsiz ya da tekinsiz yer fantomların (hayalet) görülmesi, eşyaların kendiliğinden hareket etmesi ya da mahiyeti anlaşılamayan birtakım seslerin duyulması gibi olayların sıkça gözlemlendiği yerlere verilen genel bir addır.

Nesnelerin paranormal hareketleri.

Başka bir kişinin deneyimlerini veya düşüncelerini algılamak. Pratikte duru görü ile telepatiyi ayırt etmek zordur.

Telepati ya da uzaduyum bireyler arasında bilinen beş duyunun yardımı olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımıdır. Bir başka deyişle, bireyler arasında duyular-dışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya imajların aktarılmasını sağladığı ileri sürülen tesir irtibatıdır. Terim eski Yunanca’daki “uzak” anlamına gelen tele (τηλε)sözcüğü ile “etkilenme, tesir almış olma,hissetme” anlamlarına gelen patheia (πάθεια) sözcüğünün birleştirilmesiyle elde edilmiş olup önceden kullanılan “düşünce aktarımı” teriminin yerini almak üzere 1882’de ortaya atılmıştır.

Nesneleri paranormal yollarla uzaktaki başka bir yere aktarılması.

Telepatinin taklidi bir teknik olarak, zihin okuyucusunun ( karşıdaki kişinin elini veya kolunu tutarak ) zihni okunan kişinin bilinçsizce yaptığı belli belirsiz kas hareketlerini anlamlandırması, okumasıdır. Ayrıca kas okuma olarak da bilinir.

Tahmini yapılan her kartın ayrılıp kenara koyulmasıyla uygulanan, Zihin Okuma testlerinde kullanılan Kart Tahmin testine verilen ad. ( Card-Guessing)

Teori-varsayım Yunanca “theoria” kelimesinden 1590–1600 yılları arasında bilime katılmıştır. “Bakmak-görmek” manasındadır.

Madam Blayatsky tarafından 1875’te bulunan, bireyle allah veya melekler arasında doğrudan bağlantı kurmayı amaçlayan din ve felsefe sistemi.

Kısa zaman içinde, birbirleriyle alakası olmayan olayların, anlamlı ve birbirine bağlıymışcasına iki veya daha çok kez vukuu bulması. Raslantılar bazen açıklanamaz ve tahmin edilemez şekilde garip olabilirler.

Tanrılarla ile bağlantıya geçip iletişim kurmayı amaçlayan büyü uygulamaları.

İnsandan formundan hayvan formuna , sonra tekrar hayvan formundan insan formuna şekil değiştirebilme kabiliyeti. Bkz. Likantrop, şekil değiştirme.

Büyü veya içinde büyü taşıyan nesne

Transa girmek. Bilincin başka bir hali. Şuurun çevreye ve dış etkenlere tepkisinin azalarak, dış algılamasının azalması.

Trans durumuna geçerek medyumsal fenomenler üreten kişi.