Kendi isteği üzere olup, kendi oy'unu beğenen; başkasının fikir ve tedvirini kabul etmeyen, mağrur, kendi başına, aldırmaz ve laubali kimselerin bu hali, nefsaniyettir. Başka varlıkların varlığını kuruntulu ve şüpheli gören mezheptir. Bu mezhebe göre yalnız bizim özvarlığımız bilinmektedir. Dış alemin varlığı kesin olarak inkar edilmiştir. Yalnız '' ben '' mevcut görülür, ondan başkası mevcut sayılmaz. Bu hal, ruhsal olarak ilkeldir. Bilgisizlik sebebiyle varlıkta doğuştan vardır. Nefse sevgi duymaktır.
Herşeyi kendine indirgeyerek fiil ve harekette bulunan kimsenin pratik hali nefsaniyettir. Özellikle veya aşırıcı derecede nefse sevgi beslemektir. Gayesi nefsin lezzet ve mutluluğu olan duygular ve bunlardan esinlenmiş hal ve gidiş. Nefse faydası ve iyiliği dokunmayacak bir duygu duymamak, hiç bir fiil ve harekete geçmemek hususunda yeteneksizliktir. Başkasının çıkarını kendisinin kine tabi kılan, her işi ancak bu noktadan muhakeme eden kimsenin durumdur. Bencillik nefse muhabbeti yalnız haklı değil, aynı zamanda ondan bütün bir hayat görüşü ortaya çıkarılacak surette biricik, temel bir duygu olarak kabul eder. Kısaca şahsi çıkar ahlakıdır.
Bencillik ferdin en büyük güç ve çabayla yenmesi gereken bir noksanıdır. Temelinde bilgisizlik yatar. Ruhun bedene maddeye bağlanmasından ötürü, dar şuur, dar idrak ve maddi görgü ve bilgi eksikliği onu bencil hale getirmiştir. Bu eksikliği bilgi, görgü ve tecrübe arttıkça ortadan kalkar ve beşer ruhu engin bir hürriyet içinde ruhsal bağımsızlığını kazanır.