Murat Birsel tarafından yazıldı.
|
Çarşamba, 13 Şubat 2013 10:31 |
Son zamanlarda gittikçe artan bir şekilde şüpheleniyordum, ama elde kanıt olmadığı için düşüncelerimi makale olarak kaleme almamıştım. İspatlanabilirlik anlamında teori yolunda ilerleyen paradigma düzeyinde ele alınabilecek tezim şu ki dünyanın en gelişmiş toplumsal mekanizmasını kuran bizler yeryüzünün ilk kuantum toplumu ve "kuantum ülkesi"yiz.
Tercümesi... Normal fizik kurallarının işlediği makro dünyadan mikro boyutlara geçtiğiniz zaman bildiğimiz fizik kuralları çalışmaz oluyor. Yere düşmesini beklediğiniz şey havaya çıkıyor veya çarpacak dediğiniz şey duvarın içinden geçiyor. Mesela"kuantum" klavye ile yazı yazıyor olsanız "elma" yazmak üzere e-l-m-a tuşlarına basıyorsunuz (kuantum daktilo) "gazoz" yazıyor.
Başka türlü açıklayamıyorum gerçekten, çünkü açılayabilsem ne yaptığımı biliyor olacağım; şu sıralar neden sonuç ilişkilerini çözemediğim gibi kim neyi neden diyor ne istiyor anlamıyorum. Dahası ne yazdığımda nasıl okunacağını da kestiremiyorum.
* * *
Her"elma" yazdığında düzenli olarak "gazoz" çıksa yine bir şekilde adapte olur insan; F klavyeden Q klavyeye geçtik dersin.
Ama her elma düşünüp elma yazdığında bir seferinde "gazoz", sonra "lokomotif", sonra "kaplan" ardından da "Ticaret Odası" şeklinde okunursa, insana "gel de çık işin içinden" hissi geliyor.
En azından bir sınır koymak gerek, ki bu sınır mesela makro kozmos ve mikro kozmos diye var. Makro olunca bildiğiniz fizik kuralları, elmayı bırak yere düşsün; mikro olunca elma meğer trenmiş olabiliyor.
Lakin mikro dünyada trene dönüşebilen elma bile en azından makro dünyada bunu asla yapamıyor.
Bizde bu da karışıyor iyi mi!
Mesela "hava ne güzel, yağmur sonrası güneş açtı" yazıyorsun, "penaltıyı vermedi şerefsiz hakem" okunuyor.
Hoş sonuçlar çıkmayabiliyor bu durumdan.
* * *
Uyumsuzluk sinyali birçok yerde yandığında sisteme bakmak gerek.
Karakter kodları farklı, ondan olabilir diyen de yok!
Veya bu karakter kodlamasında ortak bir iletişim lisanı üzerinde anlaşalım çabası gösteren de yok.
Çünkü"kimin kodu" diye başlayan bir cümle söylediğin anda dünyan şaşırıyor mikto kozmosda mısın makro kozmosda mısın onu bile anlamaya fırsatın olmuyor.
Böyle durumlarda en azından niyet ve iyiniyet üzerinde bir frekans ayarlama çabası gündeme gelmelidir. Niyet okumakla devam edeceksek "kime niyet kime kısmet" şeklinde devam eder hayat ve kaynanası seven kazanır ortamında bir kaynanalar cenneti modelini benimseyebiliriz.
* * *
Her karakterini başka klavyede yazdığım bu yazının sizde yaratacağı anlamdan sorumlu olamayacağım aşikardır, çünkü bu "bir kuantum yazı" olduğu için aslında ne dediğimin farkında değilim velev ki bir şey diyorsam.
Çok anlamsız bulduğum bu yazımda bir ihtimal derin manalar da olabilir şüphesiz.
Not: Burada ülkece bir tatil yapsak da "reset"lesek okuyorsanız orijinal metinle aynı formattasınız demektir!
2008-03-11 Star http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=146763 |