Tüm Site İçeriği » Dost Yazarlarımız » Dost Yazarlarımız


Yeni bir enayi tuzağı: The Secret PDF Yazdır e-Posta
Engin Ardıç tarafından yazıldı.   
Çarşamba, 13 Şubat 2013 10:30
1.8/5 (4 oy)

Tabii bunların yaşları tutmadığı için, Dale Carnegie'yi bilmezler. Üstadın ortalama Amerikalı'yı gıdıklayan ve 'Dalga Geçmeyi Bırak, Para Kazanmaya Bak' gibilerden birtakım isimler taşıyan eserleri, ellili yıllarda hem dünyada hem ülkemizde pek okunurdu...


Bunlar dediğim, sevgili Türk yarı-aydınları.

Liseyi bitirmiş ama üniversiteye girememiş bazı kızlar, ve Amerikan kültür emperyalizmine dibine kadar domalmış hamburger oğlanları. Yarım eğitimli, yarım akıllılar.

Anaları Linda Goodman ve Leo Buscaglia okurdu, onlar Paolo Coelho falan takılıyorlar şimdi. Ucuzlatılmış ve anlayabilecekleri düzeye indirilmiş mistisizm.

Tövbe. Yeni ve daha sofistike bir Carnegie olayıyla da karşı karşıyayız. Kitapçılarımızı yüzde doksan oranında dolduran çarçur molozlara bir yenisi eklenmiş: The Secret... Sır yani... Ama tercüme etmeyince daha bir havalı oluyor... The Secret'i read ettin mi şekerim?

Kitabı write eden, Rhonda Byrne adında uyanık bir Amerikalı woman... Filmi de var... Sticker'ı, poster'i, cap'i, video game'i falan da var mı bilmem, please forgive me...

Ne anlatıyormuş? Efendim, okuyunca Orhan Pamuk gibi hayatın değişiyormuş. Fakat içinde daha önceden bilinmeyen hiçbir şey de yokmuş. Peki özelliği neymiş? Herşeyi, herkesin anlayabileceği şekilde son derece sade, basit anlatıyormuş. Peki ne işe yarıyormuş? Para kazanma, ev ve araba alma yollarını gösteriyormuş.

Hiçbir Amerikan ya da Türk vatandaşı 'bir kat bir araba' almadan yaşayamayacağına göre de, kapış kapış gidiyormuş tabii.

İşin özü bu. Bir de cilası var: New Age manyaklarının vazgeçemeyecekleri iki tutam yoga, bir fırt zen budizm, üç çitmik nefes alma ve konsantrasyon tekniği falan... Filmi de, 'gabilere' kuantum fiziği anlatmaya çalışan 'What the -bleep- do we know?' tarzı bir şey... (Oradaki 'bleep' sesiyle geçiştirilen kelime de 'fuck' olmalı, please correct me if I'm wrong.)

Hani cahil ana-babaların, çocuklarının mutlaka olmasını istedikleri, fakat kendi uydurdukları 'atom mühendisliği' var ya, olmayan bir meslek... Bunun gibi, bizim yarı-aydınlarımız da uyuşturucu kullanan New Age takımından aldıkla gazla 'pozitif enerji' ve 'negatif enerji' adı altında, fizik biliminin tanımadığı iki enerji türü icat etmişlerdi hani...

İşte bu Rhonda Byrne denilen hanım da bir 'çekim yasası' ortaya atmış. Yerçekimi gibi bir şey ama 'spiritual' düzeyde honey... Wow... Use it... Bu çekimle bir şeyi çok istersen, zihninde kendine çekersen elde ediyormuşsun... İlk akla gelenler de para, ev ve araba elbette. Ama istersen, öğrendiğin saçmalıkları mutluluk bulma yolunda da kullanabilirsin. O kadar da 'maddi' olmayın canım, yoksa bu işin bir enayi tuzağı olduğu çakılacak!

Bizim 'bir şeyi kırk kere söylersen olur' felsefemizin üzerine New Age sosu dökülmüş şekli.

Yani şimdi ben Rhonda Byrne'den öğreneceğim konsantrasyon tekniğiyle bütün zihin gücümü toplasam ve Seda Sayan üzerinde yoğunlaştırsam, kapımı çalar mı? (Bizim hanım ablasına gitti, birkaç gün Ayvalık'ta da, o bakımdan aklıma geldi.)

Vallahi bizde araba falan var da, bari başka bir işe yarasın bu sır olmayan sır.

Aslında Bayan Byrne ile dalga geçmeye hakkım yok.

Çünkü benzer bir hokkabazlığı evvelce ben de düşünmüştüm de, ne yazık ki namuslu bir adam olduğum için kendime yedirememiş, vazgeçmiştim.

'Montignac rejiminin' moda olduğu günlerdi... Ben de, Eugene de Rastignac adıyla bir zayıflama kitabı yazacaktım, tercüme etmiş gibi yapacaktım... Orada 'amuda kalkıp ayağıyla poposuna dokunma' falan gibi yöntemler önerecektim. (Günaydın Gazetesi'nin Fransız Profesör Pierre Moulin dümenini hatırlayınız.)

Sonra kafamda işi büyüttüm, Lucien de Rubempre imzasıyla bir de rakip kitap yazıp, orada da 'günde bir tepsi baklava yiyerek zayıflama' gibi çılgın buluşlar ortaya attım. Bu ikisini kapıştıracak, yolumu bulacaktım.

Cahil karılar, bunların Balzac'ın roman kahramanları olduklarını nereden bileceklerdi?

Elim varmadı. Bayan Byrne'ün eli varmış, şimdi dolara dolar demiyor vallahi.

Evi çeşitli boy ve kalınlıklarda mumlardan geçilmeyen ve sık yıkanma alışkanlığı da pek olmayan yarı-aydın hanımlar, The Secret'i okuyunuz, içinde çeşitli yazarlardan alıntılar da var, kültürünüz artar. Ayrıca, boşverin evi arabayı falan, bu sayede tırnak yeme gibi alışkanlıklarınızdan kurtulsanız ne devlet...