Giriş Yap-Kayıt Ol
Bir Kelime Öğren
GESTALT |
Uzaktan Görü |
Pirokinesis |
Kelimeler
. | GESTALT |
. | Uzaktan Görü |
. | Pirokinesis |
. | Cadı Tahta |
. | Zombi |
Designed by: |
Ana Sayfa » Parapsikoloji Genel
Parapsikoloji Genel
Parapsikoloji Genel/Uzaktangörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Bir çok psişik çalışması içine alan, soğuk savaş yılları nedeniyle, 1970-1995 yılları arasında sürdürülen ve özellikle uzaktangörü/durugörü üzerinde çalışmalar yapılan, Amerikan hükemeti ve Askeriyesinin kontrolü altında yapılan araştırmaların ortak adıdır. Daha sonra bu çalışma ardından, bu grupta çalışan bilim insanları değişik laboratuvarlarda araştırmalarına devam ettiler. Stargate projesi içinde, uzaktangörüyü araştıran 14 kadar ayrı laboratuvar vardı. Buralarda akseri veya sivillerden oluşan 22 kadar durugörü yeteneği olan süje ile çalışıyorlardı.
|
Parapsikoloji Genel/Uzaktangörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Ingo Swann, 1933’de doğdu. Şubat 2013'de vefat etti. Çocukluğundan beri psisik deneyimler geçirmis oldugundan, 1960'larin, sonlarinda Amerikan Psisik Arastirma Dernegi'nin (ASPR) 'durugörü' 'telepati' ve 'ölüm-ötesi deneyimi' arastirma programlarina süje olarak katildi. ASPR'de ve daha sonra Stanford Arastirma Enstitüsü'nde (SRI) yapilan deneylerde, 'cografi durugörü' yetenegiyle deneyin yapildigi yere çesitli uzakliklarda bulunan bölgelerin durum ve kosullari hakkinda bilgi vermekle kalmadi, Jüpiter ve Satürn gibi gezegenlerin cografi özellikleri hakkinda da bilgi vermeyi basardi.
|
Parapsikoloji Genel/Mavi Polisler
Yazar:Star Gazetesi: Esra Cengiz
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran Münevver Karabulut cinayetinde katili bulmak için parapsikologlar da seferber oldu. Bu girişimi Sultan Tarlacı adındaki bir nörolog başlattı ve ABD’deki ünlü durugörü uzmanlarından araştırma için olumlu yanıtlar aldı. Tarlacı şimdi Türkiye’de bu tür yetenekleri olanları cinayet üzerinde yoğunlaşmaya çağırıyor. Mart ayından beri sadece medyada değil, insanların kendi arasında yaptığı sohbetlerde bile en çok Münevver Karabulut’un adı geçti. Evde, sokakta, kafede, kabul günlerinde bile herkes, 18 yaşındaki genç kızın vahşice katledilmesini konuşuyor. Emniyet birimleri gerekli çabayı gösterdiklerini açıklasa da başta baba Süreyya Karabulut olmak üzere kamuoyu kayıplara karışan katil zanlısı Cem G.’nin bir an evvel yakalanmasını bekliyor. Bu amaca hizmet etme iddiasıyla TV programlarından adli tıp uzmanlarının kişisel incelemelerine kadar birçok girişimde bulunuluyor. Geçen hafta Münevver’in katilini arayan gruplara bir yenisi daha eklendi. Artık Cem G.’yi sadece emniyet birimleri değil parapsikolojik yetenekleri olan kişiler de arayacak.
|
Parapsikoloji Genel/Öngörüler
Yazar:Sultan Tarlacı
Uyarı: Birinin sizin zihnine uzaktan etki ederek davranışlarınızı değiştirdiğini ve size istemediğiniz şeyler yaptırdığını düşünüyor iseniz mutlaka bir psikiyarti uzmanı ile görüşmelisiniz. Bu ciddi bir ruh sağlığı bozukluğunun bir belirtisi olabilir. Elektromanyetik dalga veya telepati ile beyine yerleştirilen çiplerle kontrol edildiğini söyleyen bazı kişi var… Ancak uzaktan zihin kontrol yöntem ve tekniklerini hiç bilmediğimizi varsayarsak, beynin nasıl işlediğini, davranışlarımızın nasıl oluştuğunu aşağı yukarı biliyoruz. Bu bilgileri göz önüne aldığımızda, uzaktan beynimizi ve davranışlarımızı başkaları kontrol edebilirler mi? Beynine baktığımızda bu imkansızdır. Davranışlar çok karmaşıktır ve birisi sizi uzaktan kodlayıp cinayet işletemez. Birisi size yapmak istemediğiniz bir şeyi yaptıramaz. Çoğunlukla kişiler, FBI, CIA ve MIT’in kendilerini kontrol ettiklerini söylemekte. Ancak şunu sormalılar önce kendilerine: “neden beni seçtiler ki?” Yani ayrıcalığın ne, hangi etkin konumdasın ki seni seçmiş ve uzaktan seni kontrol ediyorlar. Bu şekilde kontrol edildiklerini, iradeleri dışında hareket ettiklerini düşünen kişiler mutlaka psikiyatr ile görüşmeleri gerekmektedir. Bu çok ciddi akıl hastalığının bir belirtisidir. Sorun düzelmiyor ise tekrar psikiyatr ile görüşmeleri gerekir… Diğer bir prensipte şudur, siz Tanrı ile konuşuyorsanız sorun yok, ama Tanrı sizinle konuşuyor ise psikiyatriye gitmelisiniz.
Çocukluğumdan beri, belki yetiştiğim çevreden kaynaklanan paranormal anlatılara hep ilgiyle bakmışımdır. Zamanla bu ilgi, bilimsel olma çabasından da kaynaklanan bir şüphe ile süslenmiştir hep. Anlatılan “cin çarptı, muska, önceden rüyasında gördü, mezarında ateş görüldü, at üstünde zırhlı ve elinde mızraklı adamlar gördüm…” gibi şeylere hep şüphe ile ama bir o kadar da ilgi ile baktım. Bu tür hadiselere ilgi insana bir kez yapışınca, çok kolay yakasını bırakmaz. Yıllar içinde değişik versiyonları kafanızı kurcalar. Nöroloji asistanlığı sırasında, bütün asistanlar, uzun bir süre psikiyatri kliniğinde tecrübe kazanmak için giderler. Bu ayrılmaz iki kardeş olan psikiyatri ve nöroloji arasında bağın aslında ne kadar sıkı olduğunu bir kez daha insana hatırlatır. Benim de, psikiyatri kliniğinde çalışmaya gittiğimde, ilk verilen hastam, mesleği diş hekimi olan bir erkek hastaydı. Yaşı sanırım 25 civarındaydı ve normal dışı inançları vardı. En belirgini de, göbeğinin hemen altından çıkan bir ışık huzmesi ve onun belinde, omuriliğinde de olan yansımasıydı. Geçmiş bilgilerimde, “ya bu hasta şu şakra denen şeyi görüyor ve anlatıyor, tam yeri burası ve doğu mistiklerinin de tarif ettiği gibi anlatıyor” düşünmeme rağmen, bunu psikiyatri uzmanımıza ve de hocamıza hiçbir şekilde açmadım. Çünkü aklıma “yayılan şizofreni veya paylaşılan psikoz” denen bir tanı geldi hemen. Yani bana da “deli” diyebilirler diye düşündüm. Konuyu hiç açmadım.
|
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
Tüm canlılar üzerinde değişik yöntemlere dayalı deneyler yapmaktan, hassas kişiler ve kendiliğinden ESP vakaları ile ilgili doneler toplamaya, enerji alanlarını kaybeden cihazlar kullanmaya kadar çeşitli' şekillerde uygulamalı olarak yürütülen parapsikolojinin kuramsal yönü de giderek ağırlık kazanmaktadır.
|
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
İlkel topluluklarda, doğayla haşır neşir bir halde yaşayan yerli (aborigines) dediğimiz insanlar uzun bir süre dir, özellikle Avustralya'daki doğal çevreleri içinde, antro pologları ile paikologların çalışma konusu olmaktadırlar: Bu tür bir araştırmayı yürüten bir antropolog, parapsikolojik çalışmalar hakkında pek bilgili olmadığı halde,yerlilerin kendi aralarında paranormal bir iletişim içinde bulundukları ve durugörü yeteneğine sahib oldukları gerçeği ile Yüzyüze gelecek ve hayretler içinde kalacaktır.
|
Parapsikoloji Genel/Medyumluk
Yazar:Sultan Tarlacı
Tarih boyunca, bir takım paranormal güçleri, diğer insanlardaki tezahür derecelerinin çok ötesindeki bir seviyede, kendilerine özgü melekeler ve yetenekler aracılığıyla sürekli olarak yansıtabilen çeşitli kişiler görülmüştür. Bu hassas (psişik)kişilerin, yakın zamanlarda yaşamış olan en önemli bir örneğini de Amerika'nın ünlü 'uyuyan kahini" Edgar Cayce oluşturmaktadır. Cayce, talepatik - durugörü - kehanet açıklarmaları ile tanınır. Günümüzde ise Batı Dünyasında birçok yeni isim ortaya çıkmış ve çıkmaktadır. Bunların arasında, başta Uri Geller olmak üzere Peter Hurkos, Gerard Croiset, Ingo Swann, Jack Schwarz, Ted Serios ve Malcolm Bessent'i sayabiliriz.
|
Parapsikoloji Genel/Öngörüler
Yazar:Sultan Tarlacı
Kehanet, durugörü ya da uzaktangörünün halk adlandırmasıdır. Anlamına bakıldığında; geçmiş veya gelecekte, bir kimsenin kimliği, yeri hakkında bilgi edinmeyi amaçlayan ve ilgili bilgiyi, hiç bir bilinen duyusal girdi (görme, işitme...) organını kullanmadan edinmektir. Yani görmeden, okumadan, işitmeden, dokunma olmadan... Kehanet bir çok yerde yer almasına karşın, bizim kullanımımız daha çok öngörüdür. Daha çok öngörü denen şey, PREMONITION (Latince praemonēre, ön: prae-, pre- + monēre, tehlike) denilen şeydir. Sıklıkla gelecekteki bir OLAYIN ve TEHLİKENİN algılanmasıdır. Bu tehlikenin algılanması DURUGÖRÜ ile ya da RÜYALARLA olabilir. Aslında bazen bu PRECOGNITION (Latince præ-, “den önce,” + cognitio, “bilgisine ulaşmak”) olarak da adlandılır. PRECOGNITION, tehlikeli olay, nötral bir olay ya da güzel bir olayla ilgili olabilir. PREMONITION ise daha sınırlı bir anlamı vardır ve gelecek tehliklerini öngörü ya da sezmenin özel adıdır.
|
Parapsikoloji Genel/Medyumluk
Yazar:Sultan Tarlacı
Ünlü İngiliz evren bilimci Stephen Hawking (69), İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan söyleşisinde, insan beynini, bileşenleri iflas edince çalışmayacak bir bilgisayara benzeterek, "Bozulmuş bilgisayarlar için yaşamdan sonra ya da cennet diye birşey yoktur; bu, ölümden korkan insanlar için bir peri masalıdır" dedi. 1960'ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan ve motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına yakalanan Stephen Hawking, ölmekten korkmadığını ve son 49 yıldır erken ölümü bekleyerek yaşadığını belirtirken, "Ama ölmek için acelem yok. Öncelikle yapmak istediğim çok şey var" diye konuştu.
|
Parapsikoloji Genel/Rüyalar
Yazar:Sultan Tarlacı
3200 yıl önce Çanakkale Boğazı yakınlarında ''Truva'' kentinin barışsever ve cesur insanları, kral Priamos'un idaresi altında uzun yıllar barış içinde bir hayat sürmekteydiler. Bir gün, kral Priamos'un karısı Hekabe bir rüya gördü. Rüyasında, karnından ateşler çıkmakta ve ateşin dumanı, bütün Truva surlarını sarmaktaydı. Hekabe, bu rüyasını önce kocasına; daha sonra da bir kâhine anlattı. Kâhinin yaptığı yorum, hiç de iç açıcı değildi. Ona göre, Hekabe, hamileydi ve doğacak olan çocuk, ilerde Truvalıların başına büyük dertler açacak, kentin yok oluşuna neden olacaktı. Bu kehanete inanan Kral Priamos, çocuk doğduktan sonra bir adamını bebeği öldürmek için görevlendirdi. Savunmasız yeni doğmuş bebeği öldürmeyen Truvalı adam, onu o zamanki adı ''İda'' olan bugünkü ''Kazdağı''na götürüp, bir ormana bıraktı. Nasıl olsa, yabani hayvanlar onu öldürür diye aklından geçirdi. Bebeği dağa bırakıtı ama bir çoban onu bulup yetiştirdi. Bu çocuk, ilerde gerçekten Truvalıların başına dertler açacak ve hatta yok oluşuna neden olacak olan, Atinalı Helen’le büyük aşk yaşayan ünlü Paris'tir.
|
Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved