Ana Sayfa » Parapsikoloji Genel

Parapsikoloji Genel

Parapsikoloji Genel/Psikokinezi
Yazar:Sultan Tarlacı
Bilimsel yaklaşım hareketi 1848’de ABD’de başladı. Parapsikoloji alanında sistematik çalışmaların başlaması ise, 1882’de İngiltere’de, Psişik Araştırmalar Derneği’nin (Society for Psychical Research) kurulmasıyla başlar. Çok geçmeden, 1887deki üyeleri arasında dönemin saygın bilimadamları da bulunur hale geldi. Bunlar arasında fizikçi J.J.Thomson, Madam Curie ve Lord Rayleight, felsefeci Henri Bergson, William McDougal, nöropsikiyarist William James, biyolog Alfred Russell Wallace, William Crookes, Gilbert Murray gibi dahiler sayılabilir.
| 9745 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Psikokinezi
Yazar:Sultan Tarlacı
Uri Geller’in psikokinetik metal bükmesi, çalışan saatleri durdurması ya da bozuk saatleri çalıştırması televizyon numarası olarak bir yana bırakılacak bir olay değildir. Bu bilimsel olarak ele alınması gereken bir olaydır. Bilimin esas işi, insanların değer anlayışlarına burnunu sokmak olmasa da, bilim “eğer öyleyse o zaman…” türünden önermeler yapmalıdır. Ancak PK deneyleri de “hobi araştırmacılar”ın elinden çıkmalı ve modern laboratuvarlara girmelidir.
| 8089 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Psikokinezi
Yazar:Sultan Tarlacı
Parapsikoloji bilimsel yöntemi ve uygulaması tartışılan birçok konuyu inceler. Bu alanda biliminsanlarından çok şarlatanların sesi çıkar. Toplum önünde genellikle popüler olmaları nedeniyle şarlatanlar bulunur. Biliminsanlarının sesinin az çıkmasından dolayı yanıtlardan çok sorulardan oluşan bir konudur. Parapsikoloji, tıpkı metafizik gibi kenarda olan ve tam bilim olarak olgunlaşmamış bir çalışma alanıdır. Kelime anlamı olarak psikolojinin ötesinde, ardında, kenarında bulunan manasındadır.
| 14505 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
Siz bir nörologsunuz, hatta TÜBİTAK'tan ödül almış birisiniz. Nasıl ilgi duymaya başladınız bu konulara? Benin parasikolojik konulara ilgi duymam, çoğu kişi gibi çocukluğumdan başladı. Lise yıllarında bir çok parapsikolojik konuyla ve kuantum fiziği ile ilgilendim. O zamanlar merak duygusu ve bilinmeyene olan ilgiydi. Aynı ilgi yıllarca devam etti ve konuya en yakın olan sinir sistemi hastalıkları doktoru oldum. Beyin ve sinir sistemi, mistisizmle bir aradaydı çünkü. Daha sonraları işi daha da ileri görürerek 2003 yılında NeuroQuantology adlı, uluslararası bir bilimsel dergi yayınlamaya başladım. Derginin amacı, beynin ve bilincin sınırlarının nerelere ulaştığını kuantum fiziği açısından ele almaktı. Çok ilgi gördü ve dergi 2008 yılında uluslararası indekslere kabul edildi. Bu çok önemliydi, çünkü, Türkiye’de 950 akademik-bilimsel dergi var ve sadece 59 tanesi uluslararsı indekslere girebilmiştir.
| 8360 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
Bu yeni bir bilim sanıyoruz. Aslında tarihi eski ama yeni keşfedilmiş gibi sanki… NöroKuantoloji nedir? Biraz bahsetmeniz mümkün müdür? Evet, NöroKuantoloji, yeni bilimin adı. Henüz 8 yaşında, bilimin tarihine bakıldığında emekleme aşamasında. 2002 yılında ülkemizden doğdu. Bugün artık tüm dünyada ilgili camiada bilinen bir dal. NöroKuantoloji, herkesin çok konuştuğu, “Kuantum Beyin, Bilinç” ifadelerinin akademik adı. Temelde iki ayağı var NöroKuantoloj’nin. Birisi, kuantum fiziğinde ölçme sorunu denen ve 90 yıldır kafaları kurcalayan tartışmaları konu ediniyor. Kuantum fiziğinin, insan bilinci ile ya da gözleyen birisi ile ilişkili olabileceği, bundan yaklaşık 100 yıl önce, kuantum fiziğini kuran babaları tarafından öne sürülmüş. Bu konuda geniş tartışmalar yaratmışlar. Ancak, ne hikmet ise, kuantum fiziğinde bilinçli kişinin ya da bilinçli bir gözlemcinin rol oynayabileceğini tartışanlar, yaklaşık 80 yıl fizikçiler oldu. Bilinçle ilgilenen sinir bilimciler ise bu konudan hiç haberdar olmadı ya da önemsemediler. Son 20 yıldır, artık sinir bilimciler de fizikçilerle bu konu üzerinde, beraber tartışmaya başladılar. Hatta hatta bilinç ve kuantum fiziği konulu ortak uluslar arası kongreler yapılır oldu. Bu tartışmanın merkezinde, bilinçli gözlemci yani insan yatıyor ve insanın, evrenin “oluşları” üzerinde sonuç belirleyici etkisi olabileceğini öne sürüyorlar.
| 8319 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Durugörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Duyular dışı algıya (DDA) geçmeden önce duyularımızla olan algıyı öncelikle bir hatırlamamız gerekir. Bildiğiniz üzere beş duyumuz var. Bunlar görme-işitme-koklama-tat ve dokunma. Anaokulunda öğretilen BEŞ duyumuz, değişik bakış açılarına göre 5’den 10-21 ve en fazla 33 duyuya kadar çoğaltılabilir. Örneğin, görmeyi sadece ışık olarak ele alabileceğiniz gibi, ışık-renk olarak iki kısma ayrılabilir, ya da daha da ileri gidip ışık görme ve temel üç renk görme (kırmızı-yeşil-mavi) olarak 4’e çoğaltılabilir. Son yıllarda hayvanlarda manyetik alan duyumu da tespit edildi ve ona da 6. duyu dendi. Günlük yaşamda kullandığımız beş duyumuz, hem mekânla yani uzaklıkla hem de zamanla sınırlanır. Mekânla-uzaklıkla ya da uzayla derken şunu kastediyorum. Yani, belli bir mesafenin uzağındaki bir şeyi göremezsiniz, belli bir mesafeden uzakta bir sesi işitemezsiniz. Bir şeyin tat duyumunu almanız için, onun dilinize değmesi yani sıfır mesafede olması gerekir. Aynı zamanda, zamanla da sınırlıdır beş duyumuz. Bütün günlük duyularımız, şu an içinde işler. Yani bu şu demektir. Gelecekten bir görüntü göremezsiniz, gördüğünüz şu ana aittir. Gelecekten bir ses işitemezsiniz. İşittiğiniz şu ana aittir. Yani beş duyumuz, hem mekânla sınırlıdır hem de zamanla sınırlanmış, hapsedilmiştir. Evrende acaba bu duyularla mı sınırlıyız? Bunların dışında, var olan sıradan duyularımızın dışında, onların sınırlamalarına tabi olmayan başka duyularımız olamaz mı?
| 7894 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
solty1970 videoları Dailymotion'da
| 8314 tıklama |  Email
Parapsikoloji Genel/Bilimsel Açıklamaları
Yazar:Sultan Tarlacı
Ölüme Yakın Deneyim (ÖYD) bir çeşit beden dışı deneyimdir ve kişinin bilinçli zihninin fiziksel bedeninden ayrılarak deneyimlediği bir durumdur. ÖYD esnasında tüm yaşananların üç boyutlu bir yeniden gösterimi yaşanır. Ancak bu ardışık bir film izleme gibi değildir. Bir anda oluşur. Her şey çok hızlı olmasına karşın, her şeyi anımsamaya olanak verecek kadar yavaştır. Yaşamdaki her türlü duyguyu, sevinç ve üzüntüleri deneyimler kişiler. İlişkide bulundukları kişilerinde tüm duygularını hisseder kişiler. "Diğer tarafta" edinilen bilgi ardışık değil, "kütleler halinde" gelir. Tüncedeki sözcükler veya filmdeki sahneler gibi ardışık biçimde dizilmek yerine, tüm bilgi, kişinin bilincine bir anda adeta "patlar". Bu bilgi kümeleri ardışık olmadıklarından, bunları sözcüklere dönüştürüp anlatmak çaba gerektirir. Bazen insan anlayışının ötesinde kavramlar ve dil gerektirir.
| 7542 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Öngörüler
Yazar:Sultan Tarlacı
1929 yılında, bir Hint mihracesi, Atatürk’le görüşmek ister ve randevu için Cumhurbaşkanlığı’na müracaat eder. Bu isteği kabul edilen mihrace, görüşmeden sonra Atatürk’e Hint işi ipek bir seccade hediye eder. Bu armağan, Atatürk’ün İstanbul’a geldiğinde sıklıkla ikamet ettiği Pera Palas’taki 101 numaralı odaya gönderilir.  Atatürk’e 1929 yılında, ölümünden 9 yıl önce hediye edilen seccade ve üzerindeki saatin ayrıntılı görünüşü.
| 19767 tıklama |  Email | Devamını oku
Parapsikoloji Genel/Uzaktangörü
Yazar:Sultan Tarlacı
Stephan Schwartz’ın yaptığı ve İstanbul Parapsikoloji Toplantısında sunduğu sonuçlara göre, Saddam yakalanmadan önce, 3 Kasım 2003 tarihine kadar 47 durugörü kaydı yapmışlar ve Saddam yakalanan kadar dosyalarda, noter tasdiki ile saklanmış veriler. CIA’den de bazı görevliler konuyu ilgi ile takip etmişler. Bütün uzaktangörüler başarılı olmamasına karşın, başarılı olanlar dikkat çekicidir. Bu öngörüler içinde Tikrit’te bir nehre yakın ve kötü bir yolun yakınında olduğunu tespit etmişler.
| 7421 tıklama |  Email | Devamını oku

Powered by AlphaContent 4.0.7 © 2008-2025 - All rights reserved