Neden Çizim? Yazdır
Salı, 11 Ağustos 2009 13:03

Uzaktangörüde gelen bilgiyi anlatmak için isimlendirmeye çalışmak, zihinde var olmayan şeylere dönüşebilir. Bu nedenle görülenleri çizmek lazımdır. “Bir resim bin kelimeye bedeldir” lafını da unutmamak lazım tabi. Uzaktangörü yeteneği, bilincin bir parçası değildir ve bilinçli akla uydurma çabası, kavramlaştırmalar yanlışa neden olurlar. Bilinç aldığı bilgileri önceden bildiklerine uyarlamaya çalışır. Bu nedenle yanlış yorumlar ortaya çıkabilir. Yetenekli bir kişi, bilincin neden olduğu bu çarpıtmayı farkeden ve bunun üstesinden gelen kişidir. Diğer yandan da, bilgiler bilince ulaşmak için eşiği aşmak zorundadırlar. Ve bilinçli analiz edilmelidirler. Bilinç, bilginin belirizliğini bastırmaya çalışır. Bu dengeyi iyi ayarlamak lazımdır. 

 

 

 

 

Bazı çizim farklılıkları dışında çizimler sanki bir (aynı) kişi tarafından çizilmiş izlenimi verir. Gelen durugörü bilgisiyle, önceden edinilmiş tecrübeler arasında bir bağlantı kurmaya çalışan bilinç işin içine karıştığında daha farklı çizim bozukluğu oluşur. Bu çizimlerin sanki kendine ait bir dili vardır. Şeklin algısı otomatik yani bilincin altında gerçekleşir. Çocuk çizimlerine ya das anatçı karalamalarına yakındırlar. Özellikle çocukluk çağının ilk çizimlerindeki garip çizimlere benzerler. 

Çizim, kelimlerden önce yapılır beynimizde. Resim şeklindeki bilgiyi söze dökmek, bilinci devreye sokar ve yanlış ifadelere dönüşür. Oysa doğrudan çizim yanlışı azaltır. 

 

 

 

 

Çizimler basit ve yarı otomatik yapılmalıdır. Genelde bilinçli bir girişim olur çizimler için. Bilinci bir kenara bırakrak çizmek lazımdır. Herhangi bir karar almadan ve mantığı devreye sokmadan çizin. Yarı otomatik çizim yapmaya çalışın. Çizimler bir çeşit durugörü dilidir. Bu çizimler sadece düşünce ve kelimelerle ifade edilemezler. 

Diğer örnekler için aşağıya bakınız:

 

 
 

 

 

 

Son Güncelleme: Pazar, 09 Mayıs 2010 21:12