Alet Endüstrisi ve Alet Teknolojisi PDF Yazdır e-Posta
Sultan Tarlacı tarafından yazıldı.   
Cuma, 15 Şubat 2013 08:34
1.6/5 (13 oy)

İlk insanların taştan balta kullanmaya başlaması ile uzay mekiği ile uzaya seyahat etme arasındaki sürede beynimizde ne gibi bir değişiklik olmuştu? 1,2 milyon yıl süresince insanların beyin hacmi değişerek yaklaşık 900 ml’den 1100 ml’ye ulaştı. Ancak, bu dönemdeki alet teknolojisi incelendiğinde, bu artışa paralel ya da yakın bir gelişme göze çarpmaz. Bu dönemde üretilen alet sayısı ve türünde adeta teknolojik bir duraklama vardır. Ancak, kanıt yokluğu, yokluğun kanıtı olarak yorumlanamaz.

Alet yapımı beyin için devinimsel alan ve duyusal alanın gelişimine bağlı olmakla birlikte (sensori-motor integrasyon) temel olarak beynin tüm alanlarını ilgilendirir. Taşı tanımanın yanı sıra, tasarlanan nesnenin sonuçta ne olacağı ve nasıl bir şekil alacağı, ne amaçla kullanılacağı (alın lobu kullanımını gerektirir) biçimini düşünmek gerekir. Dışarıda görünürde olmayan ve olmayacak şeyler hayal edilir. Taş yumrusundan yonga çıkarmaya başlamadan önce, bireyin, kafasında bitmiş halinin nasıl olacağı şeklinde bir akılsal görüntüsünün olması gerekir. Bu arada yapılan vuruşlardan çıkacak beklenmedik düzenlemeleri de, akıldaki bitmiş durumla karşılaştırarak yeni vuruşlar planlamayı gerektirir. İyi bir el-göz eşgüdümü gerekir. Harry Jerison, “alet yapımı küçük bir beyin dokusu ile gerçekleştirilebilir; yararlı bir sözün, söylemin üretilebilmesi için oldukça büyük çapta beyin dokusu gerekir” demektedir. İkinci ifade doğru olsa bile, ilk ifadeye katılmak mümkün değildir. Taş aletler, bize zekânın kendisi ya da potansiyeli hakkında ancak “değerli” küçük bilgiler verirler.

            Davranışların ardışık tekrarı devinimsel kontrolü gerektirir. Birleşik alet teknolojisi (balta gibi) ise tekrarlayıcı olmayan sıradüzenli ince el becerisi gerektirir. Bu, yapısal olarak konuşulan dilin benzeridir. Çünkü sıradüzen sesler kelime ve cümleleri meydana getirir. Kelime düzeni değişikliği anlamı değiştirir. Konuşma ve bileşik alet yapımı, tekrarlayıcı olmayan ince devinimsel kontrolü gerektirir ve her iki işlev de birbirine yakın beyin alanlarının kontrolü altındadır. Sol alt alın lobu eğer dil ve bileşik alet yapımı için bir arada evrimleşmiş ise, yaklaşık 300 bin yıl önce olmuştur.[1]

            Karmaşık problemleri çözme ve planlama (karmaşık alet, balta, mızrak gibi), alın lobunun gelişimi ile ilgilidir. İşlevsel beyin görüntülemelerine göre, alın lobunun ön bölgelerinin seçici olarak, esas nesneyi ve ilişkili ikincil işlevi hayal etmede devreye girdiği gösterilmiştir (balta®hayvan eti kesme gibi). İlişkisiz işleri düşünme durumunda devreye girme görülmez. Bileşik alet yapımı, alın lobu bilgi işlemesi ile ilişkili görünmektedir.[2]

Üst paleolitik (son taş devri) dönemin başlarında, yaklaşık 40 bin yıl önce alet üretiminde çeşitlilik oluşurken, sayısında patlama yaşandı. Oysa bu dönemde beyin boyutlarında bir artış söz konusu değildi. Kemik, geyik boynuzu ve fildişinden çok sayıda alet ve süsleme araçları yapıldı. Bu daha önceki dönemlerde sık rastlanılan bir durum değildi. Üst paleolitik insanı, üretimini tasarladığı son ürün konusunda açık seçik bir düşünceye ve onu gerçekleştirebilecek yeteneğe sahipti. Bu dönemde üst paleolitik sanatı denen zengin ve gelişkin yeni bir sayfa açıldı. Üst paleolitik dönem boyunca, çevresel koşullara uygun, sürekli ve yeni av silahları geliştirildi. On sekiz bin yıl önce, son buzul çağının en yüksek noktasında, sertleşen çevre koşulları nedeniyle büyük uçlu oklar üretilmeye başlandı. İklim yumuşayınca, bollaşan av hayvanları nedeniyle çok parçalı aletler çoğaldı. Yine bu dönemlerde öğütme taşları geliştirildi.

 

 

Alet Teknolojisi Dönemleri

 

Oldowan dönemi

 

Basit alet yapımı dönemidir. 2,6 milyon yıl ile 1,7 milyon yıl arası dönemi kapsar. Şempanzelerden bir adım ileri el becerisi kullanılmasını yansıtır. Bu dönem teknolojisi uyumsal bir eşikti. Erken insansılar, yeteneklerini geliştirerek tahta, kemik ve diğer maddeleri yüksek kaliteli besinlere ulaşmak için kullandılar.

 

            Homo habilis, genelde ilk araç yapıcı olarak kabul edilir. Kafa içi incelemeleri, sol beyindeki konuşma alanının (Broca alanı) gelişmesine ait izleri taşır. Bu alan elin devinimsel işlev kontrolünü yapan alanın hemen yanındadır ve dudak-yüz kaslarına konuşma ile ilgili hareketleri yaptırır.

 

            Oldowan teknolojisine taşların kesim yönleri açısından bakıldığında, sağlak ve solak oranı %56/44 oranındadır. Günümüz insanlarının ise %90’i sağlaktır. Bu oran daha çok şempanzelerin, alet kullanırken el tercihlerine uyar (insanlar iki taşı birbirine vuracaksa, %90’i sol eliyle kırılacak olan taşı kavrar, sağ eliyle ise vurur). Oldowan teknolojisi 1,5 milyon yıl öncesine kadar belirgin bir değişiklik göstermez. Hep aynı özellikteki alet yapımı devam eder. Oysa bu dönem içerisinde insan beyni daha da büyümüş, dişleri küçülmüş ve yiyecek kalitesi artmıştır.[1]

 

Oldowan taş aletleri H. habilis dönemine rastlar ve şempanzelerin bilişsel kapasitesinin çok üzerinde olsa da, insan standartlarına göre çok basit taş araçlardır. Bunlarda biçim zorlaması yoktur. Daha çok kolay işlenebilir olan bazalt ve kuvarsitten yapılmışlardır. Aynı temel maddeden benzer aletleri 1 milyon yıldan fazla değişmeden yapmışlardır.

 

  

Aşölyen dönem

 

10-17 cm uzunluğunda uzun kesimli aletler, Oldowan araçları listesine eklendi. Bu H. erektus ve sonradan gelen Homo heidelbergensis’in sahnede olduğu zamandır ve 1,5-0,3 milyon yıl arası bir süreyi kapsar.

 

            Oldowan basit taşlarının aksine, temel yapıları ile şekillerinin büyük oranda bilinçli ve amaçlı olduğu gözlenir. Aletler önceden bir planlamanın ürünüdürler. Genel bir standartları vardır ve iki yanlı simetriktirler.

 

 

 

Orta Paleolitik Dönem

 

Paleolitik dönem üç evreye ayrılır: alt (2,5 milyon yıl ile 120 bin yıl öncesi), orta (300 bin ile 30 bin yıl arası) ve üst (30 bin ile 10 bin yıl arası) paleolitik dönem. Alt paleolitik dönem H. erektus ve H. habilis’in var olduğu döneme denk gelir. Orta dönemde Neanderthaller yaşamışken, üst dönemde modern insan yaşamıştır. Teknolojik ve kültürel değişim, yaklaşık 300 bin yıl önce birden hızlandı. Bu ilerlemeler, Neanderthaller, geç arkaik insanlar ve anatomik modern insanlar tarafından yapıldı. Bu dönemde Levallois teknolojisi, ileri bilişsel yeteneğin varlığının göstergesidir. Bu teknolojik ilerleme primat ses çıkarması ve insan konuşması arasındaki farkın bir benzeri gibidir.

 

 

 



[1]Ambrose SH. Paleolithic technology and human evolution. Science 2001;291:1748-1753.

 

 



[1] Greenfield PM. Behav Brain Sci 1991;14:531.

[2] Koechlin E, Basso G, Pietrini P, Pamer S, Grafman J. Nature 1999;399:148.

Son Güncelleme: Cumartesi, 23 Şubat 2013 12:13